Gönderi

234 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
KAMELYALI KADIN Bazı kadınlar fahişelik yapar, düştükleri bataktan çıkamazlar ve bu duruma alışıp hayatlarını bu şekilde devam ettirirler. Kamelyalı Kadın dediğimiz Marguerite Gautier de o kadınlardan biri, çok güzel bir kadın, kamelyalardan çok hoşlandıgı için ona bu ismi takıyorlar. Ona vurulmuş tüm servetini önüne döken zengin erkeklerin sağladığı finans ile yaşamını oldukça lüks yşamaya alışmış bir kadın. Dönerse yapamayacağını biliyor, çevresinde saygı duyulmamaya, sevgi görmemeye o kadar alışmış ki.. Yalnız diğer tarafta saygı duyulan bir adamın oğlu Hukukçu Armand Duval var. Hayatında hiç bir insanı hor görme taraftarı olmayan, fahişelere bile saygı duyabilen güzel kalpli bir adam. Şans eseridir ki bu kadını gördüğü anda vuruluyor ve kadının bu işi yaptığını bilmiyor. İlk karşılaşmada aşağılanmasına rağmen kadına olan aşkını dindiremeyince kendini bu aşka adıyor. Gerçek bağlamda sadık bir erkeğin mücadelesi, aşkın insanda önlemez hisler beslediğinin göstergesiydi bu kitap. Margueritenin ölümcül bir hastalığa yakalanmasıyla devam eden bu kitap, Armand’ın bir şekilde kadının karşısına çıkıp onunla kalmasına kadar varırken, kadının hayatı sürekli olarak gözler önünde devam ediyor. Bundan sonrasında ilişkileri ve önlerindeki engeller konu ediliyor. Bu zaman diliminde bir kadının da ne olursa olsun, hangi yaşam biçiminde yaşarsa yaşasın gerçek sevgi ile karşılaştığında nasıl değiştiği, nasıl fedakar olabileceğini görebilirsiniz. Çok usta bir kalem olduğunu düşünüyorum Alexandre Dumas’ın ben. Okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen kaleminin akıcılığı ve anlatış biçimi oldukça etkileyiciydi. Sevmek gerçekten iyileştirici, sevmek içindeki seni ortaya çıkaran nefis bir duygu. ” Efendim, biz ölüleri sevmek zorundayız. Çünkü öylesine meşgulüz ki, başka bir şey sevmeye hemen hemen hiç zamanımız yok. ” Alıntısında da kendisi bundan nasıl yakındığını gözler önüne seriyor. Aynı anda ilgimi çeken diğer konu da ön yargılar oldu, kitabın sonuna doğru artık ön yargılı düşünüşler, kendi kafamızda kurduğumuz anlamlar, bir nottan çıkardığımız anlamlar hayatlarımızı tamamen değiştirebilir mesajını da almış oldum kitaptan. Konuşmayı yeğlemeli ve hiç bir olayı sonuçsuz sadece aklımızdaki kurmaca ya da inandığımız fikirle bırakmamamız gerekir. ”Genç olalım, iyi olalım, özü sözü bir, içi dışı bir ve doğru olalım! Kötülük yalnızca boş bir gururdur. Özellikle de umutsuzluğa kapılmayalım. Ana, kız kardeş, evlat, eş olmayan kadını hor görmeyelim. ” bir başka alıntısında ise sık sık gördüğümüz, hep yaşadığımız şu başka kadınlara olan saygısızlık ve yakıştırmaların ne kadar güzel bir değerlendirmesi. Bir kadının öldürülmesi bu düşünceden ileri gelmiyor mu zaten? Annen kız kardeşin değilse bir kıymeti yok. Bu zihniyet bu şekilde çalışmasaydı inanıyorum kadın cinayetleri yok denecek kadar az olurdu. Kısaca okunması gereken bir kitap olduğunu dilinin sade ve anlaşılır olduğunu okuyanların yazarın kaygısını anlayıp hak vereceklerini ve en önemlisi severek okuyacaklarını söylemeden geçmeyeyim. İnstagram:
özlem ayyıldız
özlem ayyıldız
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,9bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.