Çok partili hayata geçiş denemelerinde Türk toplumsal yapısının içinde bulunduğu
sosyo-ekonomik durumlar ve toplumsal yapının siyasal hayata etkileri demokrasiye geçiş
sürecini doğrudan etkilemiştir. Türkiye’de çok partili hayata geçiş sürecinde sosyal yapı ve
toplumsal kesimlerin bu süreç içindeki yeri, siyasal muhalefetin oluşmasında önemli bir role
sahiptir. Bunun yanında, ekonomik durumun bozulması ve bu bozulmaya bağlı olarak halkta
beliren hoşnutsuzluk, iktidara karşı güçlü bir toplumsal muhalefetin oluşmasına neden
olmuştur. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılma gerekçesi olan Doğu isyanları
neticesi olarak yürürlüğe konulan Takrir-i Sükûn uygulaması 1929 yılına kadar devam eden
bir süreci kapsamıştır. Bu süreçte baskılardan ve ekonomik buhranlardan sıkılan toplumsal
kesim hükümete karşı bir hoşnutsuzluk içerisine girmiştir (Ertem, 2010: 72-73). Bunların da
etkisi ve bir sonucu olarak Ali Fethi Okyar’ın, Gazi Paşa’nın kontrolü altında muhalif bir parti
kurması görevini kabul etmesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci kez denenecek olan
muhalefet partisi Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuştur.
Romanın birinci bölümü olan Madrabazlık bölümünde, Murat Bey’in yönetimini
yaptığı gazeteye Asım Bey vasıtasıyla gelen yeni partinin kurulacağı haberi, toplumsal
kesimde büyük bir hareketlenme meydana getirmiştir. Bunu Vakit Gazetesi’nin 80 bin baskı
yaptığından (Tahir, 2013:7-10) hareketle ve bu sayede halkın bu gündemi merakla takip
ettiğini söylemek olasıdır. Buradan hareketle kurulduğu ilk andan itibaren toplumda bir
hareketlenmeye neden olması ve toplumsal kesimler tarafından yoğun ilgi görmesi böyle bir
siyasi hareketlenmenin toplumda ihtiyaç olduğu konusunda bizleri hemfikir kılmaktadır. Tabi
ki böyle bir muhalefetin ortaya çıkması toplumsal yapıda da yol ayrımlarına neden olmuştur.
Romanda bunu Kuvay-i Milliyetçiler kısmında görmekteyiz (Tahir, 2013:151-155). Burada
olaylar bir Kuvay-i Milliyetçi olan ve birçok da savaşa katılmış olan Ramiz Efendi
çerçevesinde gelişmiştir. Burada Kuvay-ı Milliyetçiler Halk Partisi’ni tutarken; Madrabazlar,
çıkar peşinde koşanlar, işimi bu yolla hallederim düşüncesi içinde olanlar, Halk Partisine karşı
olanlar, devletin içinde bulunduğu ekonomik durumdan rahatsız olanlar, yani temelde İsmet
Paşa’ya ve onun düşüncesine karşı olanların hepsinin Serbest Cumhuriyet Fırkası etrafında
toplandıkları görülmektedir.
Romanın son bölümü olan ‘Yol Ayrımı’ bölümünde ise Serbest Cumhuriyet
Fırkası’nın toplum tarafından beklenenden daha fazla ilgi duyması muhalefet partisini
endişelendirmekte ve bunun bir neticesi olarak oyların çalınması, seçimlerin ertelenmesi,
toplumsal yapıda olayların baş göstermesi gibi durumlar, Murat karakteri üzerinden
anlatılmıştır. Bütün bunların da etkisi göz önüne alındığında partinin fesh edilmesine götüren
durum, Fethi Bey’in seçimlere ilişkin hazırladığı yolsuzluklarla ilgili önergesinin mecliste
tartışılmasıyla son bulacaktır (Çavdar, 1995). Bunun üzerine 16 Kasım 1930’da Gazi Paşa’yla
son kez görüşen Fethi Bey parti kapatma kararının olduğunu söylemiştir. Kendi
milletvekilleriyle de görüştükten sonra, ertesi gün Dâhiliye Vekâletine verilmek üzere fesih
beyannamesi hazırlanmıştır.
Geçmişten günümüze bireylerde, toplumlarda, gruplarda insanlar veya
insan gruplarının bazı dönemlerde bir yol ayrımına geldikleri aşikâr olmuştur. Bu
çalışmamızda dönemin toplumsal yapısı hakkındaki bilgiler Yol Ayrımı romanı çerçevesinde
incelenmeye çalışılmıştır. Bu kitapta demokrasi adına yeni bir adım atılarak yeni bir parti
kuruluyor ve olaylar öyle bir noktaya geliyor ki tekrar yeni bir yol ayrımına geliniyor. Aslında
işin içinde çıkar çatışmasının olduğu ve yönetimde ve toplumda söz sahibi olma durumlarının
etkileri romanda görülmektedir. Romanda bunun yanında, kişilerin çıkarlarına ters düşen
durumlarda yeni bir yol ayrımına kendilerini sürüklemektense karşı tarafı zorlayarak onları
başka yol ayrımlarını tercih etmek zorunda bıraktıkları görülmektedir.
Kemal Tahir'in eserlerini okuyup yeterince incelemek, verilen mesajları objektif olarak irdelemek gerekmektedir.