Gönderi

724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
İnsan içindeki disconnectus erectus’u (tutunamayan) bulduran bir eser. hayattan artık tat alamayan, bir şeylerin rayında gitmediğini hisseden, artık bir şeylerin göze batmaya başladığını hisseden insanların , hayırdır neler oluyor , diye sormaya başlayınca cevabı empati yaparak bulabileceği, kendinden bir parça bulabileceği bir eser. analizlerle, tahlillerle, hayatın içinden ve içindekilerin anlamlarından, değerlerinden ve arka yüzlerinden oldukça bahseden bir sade dil ile sizi kendisine çeken bir eser. Bir intihar hikayesi ardında tasviri edilen hayatı anlamaya ve anlamlandırmaya yönelik bir eser. ince mizah duygusu ve üslubu ota boka saranların tribe düşenlerin kendini tutunamayan saydığı ideolojinin ötesinde bir türkiye insanı tahlili ürünü. insanı monologlara sürükleyen ve suskun geveze bir insan olmanıza neden olacak bir eser. 2-3 sayfada bir alıntı niteliğinde arkasında her birinin bir roman yazı çıkarılabileceği alıntılar içeren daha doğrusu söylemler içeren ama bizim için alıntı niteliği taşıyan cümle ve paragraflarla dolu. okunması en çok planlanan lakin en çok terkedilen eserlerin başında listelere giren bir eser. Düz bir anlatı hikaye bekleyenleri tatmin etmeyecek ama ben okurum ve anlamaya çalışmak için okurum diyenlerin de keşke bitmeseydi 700 sayfa ne ara bitti diyeceği, kendinden hayattan ve tutunamayanlar ideolojisinden bir şeyler bulacağı bir eser. ulysses okumaya çalışın ve tutunamayanların nasıl yarım bırakılabileceğine şaşırın diyerek bu mevzuyu kapatıyorum incelemeye yazılacak çok şey var lakin önceki eleştirilerde yazılanları tekrarlamak istemiyorum. keşke bitmeseydi dedim ve yılda bir kere de olsa okumayı planlıyorum. yaklaşık 100lerce alıntı topladım lakin kitap başka bir şehirde kaldı, yeniden ele alınca tüm alıntılarımı profilime ekleyeceğim. kapanışı yazarın bir söyleşiden soru cevabı ile bitiriyorum; Tutunamayanlar ile ne yapmak, neyi vermek istediniz? Tutunamayanlar ile çok basit bir iş yapmak istedim; insanı anlatmayı düşündüm. Kapalı dünyalar içinde yaşayan yazarların bile bu cümleye hemen isyan edeceğini, “Peki herkes ne yapıyor?” diye öfkeleneceğini bildiğim halde bu basit gerçeği söylemekten kendimi alamıyorum. Ben, kahramanlarımın iplerini istediği gibi oynatarak insanlardan kuklalar yaratan büyük romancıların yeteneklerinden yoksunum. Roman kahramanlarına uygulayacak büyük nazariyelerim, onları peşinden koşturacağım büyük ülkülerim yok. Ya da insanlara, özellikle tutunamayanlara saygım büyük olduğu için, acıyorum onlara; böyle büyük büyük meselelerin makale, inceleme, deneme gibi yazı türlerinin konusu olduğunu sanıyorum.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,6bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.