Kurgu Ayla'nın beklemediği hamileliği ile başlıyor. İkiz bebeklere hamile olduğunu öğrenen Ayla hemen gebeliğini sonlandırmak ister lakin yasal süreci geçtiği için sonlandıramaz. Yalnız bu gebelikte birde ciddi bir tuhaflık vardır. Bebeklerden biri kalbi atmayan, göbek bağı olmayan buna rağmen uygun gelişmiş, oldukça hareketli ve sapa sağlam, kardeşinin kanıyla hayatta kalan bir bebektir. Tıbben mümkün olmayan bu durum kendisiyle birlikte doktorları da şaşırtır. Ayla bu tuhaflığı saklasa da hamile olduğunu ailesiyle paylaşır. Bir tanıdıkları aracılığıla ulaştıkları Sakine Ebe'den yardım isterler ve aralarında anlaşma yaparlar. Sakine Ebe doğumu yaptırtacak ve bebeği bir başka aileye satacaktır. Ah Sakine Ebe nerden bileceksin ki kendi fekaletini hazırlıyorsun. ~ Gülce, annesini küçük yaşta kaybetmiş, aşık olduğu adamla evlenmiş ama polis olan kocasını doğum yaptığı gün kaybetmiş, yaşadığı acılara rağmen kalbinin güzelliğini korumayı başarmış bir kadındır. Sakine Ebe'nin yardımcısı vasıtasıyla bir şekilde, süt annelik bahanesiyle (asıl amaçları ondan kurtulmak olan), kalbi atmayan bu tuhaf bebek Gülce'ye emanet edilir ve gizemli olaylarla birlikte felaketler zinciri başlar. . Yazarımız #suretler kitabında olduğu gibi bu kurgusunda da hayatın içinden ince mesajlarla karşımıza çıkıyor. Öncelikle annelik duygusunun doğurmakla olmadığını, bir insanı benimsemek onu sevmek ve korumak için kan bağı değil can bağının önemli ve çok daha kuvvetli bir bağ olduğu mesajıyla birlikte, tasavvufi felsefe yaklaşımıyla insanoğlunun nankör yanıyla ve korkusu yüzünden ilahi kökenini ve yaradanını unutup nasıl kötülüğün kollarına esir olduğu vurgusunu fantastik esintilerle bizlere anlatıyor. Dili anlaşılır ve oldukça akıcı olan bu kitabı başladığınız an da elinizden bırakamayacaksınız. Tavsiyemdir.

KansızCenk Mustafa Güven · Cenevre Fikir Sanat · 2018110 okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

cadininnkazani