Sine Ergün, Sait Faik Hikâye Ödülü (Bazen Hayat 2012) kazanmış bir öykücü.Baştankara Sine Ergün'den ilk okuduğum kitap.Sine Ergün "Tekrardan kaçınmaya, metni arındırmaya çalışırım. Bir tümceyi, sözcüğü, virgülü çıkarmak metinden bir şey eksiltmiyorsa ya da metnin sesini bozmuyorsa fazlalıktır bana göre. Bu, benim izlediğim yol, ötekilerini yadsıyarak izlediğim bir yol da değil. Yazar, sanırım her şeyden önce bir okur. Bizim algı dünyamıza hitap eden metinlerden etkileniriz. Ben de yalın metinleri vurucu buluyorum." demiş bir röportajında.Baştankara gerçekten çok yalın bir dille yazılmış.Kitapta, 23 tane birbirinden oldukça farklı kısa öykü yer alıyor.Öykülerin bir kısmı gerçeküstü anlatıma sahip.Kemerlerin İstilası,Küçük Tuvalet,Bundan Kimseye Söz Etmemiz Gerekmez, Değil Mi? öykülerinde olduğu gibi.Sine Ergün, imgelerden yararlanıyor sık sık.Uzun Yol öyküsünü okurken, çok sevdiğim Marguerite Duras okuduğumu düşündüm bir an.Kitaba da ismini veren Baştankara öteki olmayı anlatan insanın canını yakan bir öykü.Sevdim Sine Ergün'ün Baştankara'sını. "Kardeşim pazarda boyalı bir civcivin yanlışlıkla bacağını kırdığında dört yaşındaydı, ben dokuz.Pazardan geldiklerinde annem babama olayı anlatmış, pazarcının bir de ondan para istediğini, onunda civcivi başıboş bıraktığı için pazarcıyı azarladığını söylemişti.Kardeşim hareketsiz duruyordu.Neden sonra babama, Ne yapacaklar ona, diye sordu.Babam, Öldürürler herhalde, dedi.Bu olsalığın farkındaydım.Ne ki bu denli rahat ifade edilmesi bana ölümün kendisinden ürkütücü gelmişti.Kardeşimse hiçbir şey dememiş, gözlerini belertmiş, dudakları aralık, annem yemeğe çağırana dek oturmuştu.Belki ağlamaktan korkmuştu.Ağlamak, pazardan bir şey istemek gibi hoş karşılanmazdı." syf 28

BaştankaraSine Ergün · Can Yayınları · 2016134 okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem Akbaş