Siyahiler, genel olarak, hapse atılmak ya da ırkçılar tarafından öldürülmek gibi tehlikeler ve dengesizlikler karşısında daha gerçek bir hayat yaşıyor gibi görünüyorlardı. Bu, Beatlerin içinde yaşadıklarını hissettikleri kaotik dünya ile paralellik gösteriyordu. Atılan bomba ile aniden ölmekten, ya da daha da kötüsü, düzene uyarak yavaş yavaş çürümekten korkuyorlardı. Hayatın sunduğu bütün deneyimlerin ardından koşmanın, ve sonra bu tecrübeleri kağıda dökmenin peşindelerdi. Böylece, siyahi hipsterlara öykünen Beatler, onların beyaz versiyonu, bir nevi, “beyaz zenci” oldular.