Gönderi

456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
"(...) Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün: o kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok; o kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok; o kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna "sabi" denir. Felsefedeyse kendini "wabi" olarak gösterir; büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey." "(...) Şibumi düzeyine gelmek için bilgilerden geçip basitliğe varmak gerek." [Sayfa 84] Mükemmel! Mükemmel! Mükemmel! Kitabı nefes almadan okudum. Kitabı övmek için buraya ne yazacağımı bile şaşırmış durumdayım. İlk iki bölüm fena halde sıkıcı, ki bana kalırsa bu özellikle ayarlanmış bir durum. Çünkü Nicholai Hel Amerikalılardan nefret eder ve ilk iki bölümde de Amerikalıların hikayesi anlatılıyor. Hel, küçük yaşlardan beri kafayı Şibumi'ye ulaşmaya takmış bir karakter ve ben kitapta pek çok yerde de o sakinliği, basitliği ve dinginliği gördüm. Cinayet kısımlarında bile huzurlu bir yanı vardı kitabın. ABD'ye öyle bir sövmüş, eski Japonya kültürünü öyle bir övmüş ki, benim dünya kültürlerine bakışımı kökten değiştirdi. Kurgu olmamasını istediğim, gidip tokalaşmak ya da koşup boynuna atlamak istediğim bir karakter Hel. Hel'in hayatına dokunmuş, hatta Hel'i Hel yapmış karakterlerin kurgu değil gerçek olması da hüzünlü bir ayrıntı. Keşke Nicholai Hel de gerçek olsaydı. "Bir kitap okudum, hayatım değişti" dedirtebilecek bir kitap.
Şibumi
ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20238,1bin okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.