Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

616 syf.
10/10 puan verdi
KEMAL TAHİR & DEVLET ANA
Kemal Tahir okumak, onun düşünsel dünyasını kavrayabilmek, hiç olmadı kavramaya çalışmak, bir Türkiye Cumhuriyeti evlâdı için devrim niteliğinde bir eylemdir. Henüz Kemal Tahir'e zaman ayırmamış, onu okumamış, tanımamış olanlar içinse bu ciddi bir kayıp, ciddi bir boşluktur. *Bu konu nezdimde tartışmaya kesinkes kapalıdır.
Kemal Tahir
Kemal Tahir
Cezaevinde yatarken, parasızlıktan ceket alamayan ve ceketsiz olarak mahkemede bulunmayı, hakime karşı bir saygısızlık addeden, dolayısıyla kendi dava duruşmasına müdahil olamayan bir garip adam... Emniyet güçlerince yapılan baskında, deniz astsubayı olan kardeşi Nuri Tahir'in dolabında, Sabahattin Ali'nin bir öykü kitabının bulunması üzerine, kardeşi Nuri ve Nazım Hikmet ile birlikte yok yere isnat edilen "Orduyu isyana tahrik ve teşvik" suçu ile tutuklanır Kemal Tahir. 15 yıl ağır hapsine ve kamu hizmetlerinden mahrumiyetine karar verilir. Bu suçlamayla 1938 yılında gür siyah saçlarıyla girdiği cezaevinden, saçları dökülmüş, kalanları da ak olarak 1950 yılında çıkar. Çıkışında bavulunda, halen hiçbiri kitap haline gelmemiş 30 roman, 40 öykü ve notlarla dolu sarı mahpus defterleri vardır. Kemal Tahir'in sanatını, sanatının inceliklerini ve detaylarını, yazdığı romanların ve öykülerin haricinde, ölümünden sonra, işte bu cezaevi ve sonrasında karaladığı el yazması notlarını derleyerek günyüzüne çıkaran, şu an halen Kemal Tahir Vakfı başkanlığını yürüten kadim dostu Cengiz Yazoğlu' nun vasıtası ile de pekiştirmiş oluyoruz: Kemal Tahir'in büyük sanatçı kişiliği, kendisinin Batı'nın belirlemiş olduğu belli kalıplar içinden kurtulmasını sağlamıştır. Sanatına saygılı bir romancı olarak Türk toplumuyla çok yönlü bir ilişki kurmuş, bu ilişkilerde bulunan Türk toplum ve insanının zenginliğini görmüştür. Büyük sanatçı olmanın gereklerine duyduğu titizlik bize bütün bir tarihimizi ve zenginliğimizi kazandırmıştır. Sanatçı sorumluluğuyla Kemal Tahir'in belli açıklama, kalıp ve alışkanlıkları dışına çıkması, Türkiye'nin elinde tuttuğu güce, bağlı olduğu ilişkilere ışık tutmuş ve sahip olduğumuz büyük zenginliğimizi tanımamıza öncülük etmiştir. Kemal Tahir, bize sorunlar üzerinde yeni baştan durmamızın gerekliliğini öğretti. Bunun gereğini sık sık tekrar etmekten geri durmadı. Yerlileşmenin zorunluluğunu vurguladı. Dıştan gelecek kalıpların ve çözümlerin, çözüm sahibi Türk'ü dışa bağımlı kılmak, çözümsüz bırakmaktan başka bir anlam taşımadığını bize gösterdi. Bu amaçla gerçekten amansız bir boğuşma içine girdi. Aslında bu boğuşma, bize günümüz dengesinde verilen ve biçilen yerde boğulmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Bu nedenle Kemal Tahir, kendisini ‘Doğu'nun gerçek bir devrimcisi’ olarak tanımlamaktadır. Onun uğraşı, belli bir akışa direnmemek, bu akışı herkesten önce ve herkesten çok benimsemek değil, gerçeğe, bu akışa uygun biçimi kazandırmaktır. Kemal Tahir yorulmak bilmeden, gerçeği, işe yarar, Doğu'nun işine yarar kılmak çabası içinde olmuştur. Gerçek devrimcilik, bu akış için gerekli gerçek güçlerin gün ışığına, gerçeğe gerekli akışı kazandıracak biçimiyle ortaya çıkmasına çalışmaktır. 1940 yılında romancı olmaya karar veren Kemal Tahir, bu kararından otuz yıl sonra şöyle bir beyanatta bulunuyor : "Ben otuz yıldan beri dünyaya, insanlara, olaylara hiç aralıksız romancı olarak bakmaktayım. O gün bu gündür ne okumuşsam, ne görmüşsem, ne işitmişsem, kimi tanımışsam - kısası- ne öğrenmişsem yalnızca romancı olarak, roman için öğrendim, romanda kullanmak üzere biriktirdim. Başka yazılarla uğraştığım zamanlar da oldu ama ben başlıca roman zanaatının yasalarını araştırdım. Bence Türk romancısının ana ödevi, imparatorluk kurmak gücüne sahip Türk insanının geleceği kurtaracak cevherini, bu cevherin tarih boyu taşıdığı insancıl birikimi ve bu birikimin gelecekte işe yarar yönünü bulup açıklamaktır. " Ülkemizde, tarihi romancılığın en üretken yazarlarının başında gelen Kemal Tahir'de Osmanlılık, sanıldığı gibi eskiye bir özlem, yıkılmış bir düzenin yeniden canlandırılması ya da belli bir toplum düzeninin ifadesi değildir. Osmanlılık bir siyasettir. Doğu-Batı çatışmasında Anadolu Türküne tarihin en güçlü devletini kurmasında izin vermiş bir siyasettir. Romanların gerçeği yansıtması gerektiğine inancı tam bir yazar olarak, Devlet Ana romanında da bu ilkesinden taviz vermemiş ve oluşturduğu kurgunun gerçeği yansıtan bir ayna işlevi üstlenmesi detayına dikkat etmiştir. İlk basımı 1967 yılında Bilgi Yayınevi tarafından yapılan Devlet Ana, gerek sağ gerekse sol çevreler tarafından eleştiri oklarına hedef olmuş, tüm olumsuzluklara rağmen yine de 1968 Türk Dili Kurumu Roman Ödülü'nü göğüslemeyi başarmıştır. Eser için yöneltilen eleştirilerin en başında, Kemal Tahir'in, romanın tezi uğruna, tarihsel gerçeklikleri çarpıttığı iddiası gelmektedir. Osmanlı'nın karşısındaki mutlak rakip gücün, gerçekte Bizans olmasına rağmen, Kemal Tahir'in rakip güç olarak Bizans yerine, Avrupa'yı temsil eden Şövalye Notus Gladyüs'ü kullanması tartışma konusu olmuştur. Genel hatları itibariyle, Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemine ışık tutan Devlet Ana, aşiret sisteminden devlet sistemine geçişi anlatan en kıymetli eserlerin de başında gelmektedir. Her ne kadar literatürlere tarihsel bir dönem romanı olarak geçmiş olsa da, Devlet Ana'yı salt bu yönden değerlendirmek, esere haksızlık olacaktır. Zira, Türk toplum yapısının 13.yüzyıldan itibaren süregelen gelişim sürecini nakış gibi işleyen Tahir, kahramanların (ki bizzat her biri yaşamış olan gerçek tarihi şahsiyetler) ağzından toplumsal ve siyasi pek çok detayı bizlere sunuyor. Yazarlık kimliğinin yanına , bir tarih profesörü, bir psikolog, bir sosyolog ve bir de iktisatçı kimliği ilave ederek metni harmanlıyor ve standartların çok ötesinde bir kurgu sunuyor bizlere. Zaten yazar da "Ben bu romanda herhangi bir tarih dönemini anlatmıyorum, bir toplumun o çağdan bu çağa yansıyan dinamiğini anlatıyorum. ”diyerek bu konuya noktayı koyuyor. Söğüt'te Osmanoğulları Beyliği'nin tarihte boy göstermeye başlaması ile oluşan devlet sürecinin temelleri, aslında sıradan bir cinayet ile atılıyor ve Türklerin devlet kurmaktaki yetenek ve dehaları üzerinden akıp gidiyor. Okura, Türk ruhunun, Türk bilincinin önemini layıkıyla hissettiren eserde, devlet kurma yolunda Bizanslılar, tekfurlar ve Hristiyan şövalyeler de, Anadolu'nun Türkleşmesine ket vurmaya çalışan unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Roman tıpkı Osmanlı'nın kuruluş döneminde olduğu gibi kalabalık bir şahış kadrosuna sahip. Ertuğrul Gazi, Osman Bey, Orhan Bey, Notus Gladyüs, Keşiş Benito, Demircan, Kerimcan, Hancı Mavro, Liya, Alişar Bey, Bala Hatun, Akçakoca, Yunus Emre, Şeyh Edebali, Kaplan Çavuş, Dündar Alp, Darendeli Hop Hop Kadı Hüsamettin Efendi, Türkopol Yüzbaşı Uranha ve romana ismini veren Devlet Hatun lakaplı Bacıbey bunlardan bazıları. İsim mevzusu açılmışken söylemek gerekiyor; Kemal Tahir romanının ismini hep Osmanlı Çekirdeği olarak planlamış, bütün yazım sürecinde böyle hayal etmiş ancak hâlâ öğrenilememiş olan sebeplerden ötürü eser piyasaya Devlet Ana adıyla sürülmüştür. Devlet Ana romanında kullanılan dil ise başlı başına yıllardır tezlere konu teşkil etmiştir. Halk arasında kullanılan ve argoya kaçan kaba sözcükler her Tahir eserinde olduğu gibi burada da sıklıkla çıkıyor karşımıza. Yazarın bu sözcük kullanımlarındaki amacının da, monolojik bir anlatımdan ziyade diyalojik bir devinim sağlamak olduğu açık ve nettir. Kemal Tahir ise eserin dili konusunda, Dede Korkut ile Evliya Çelebi metinlerinden istifade ettiğini belirtmiştir. Bu durumda, Selahattin Hilav'ın kapak yazısında belirttiklerine hak vermemek kaçınılmaz hale geliyor. "Kemal Tahir, hem Türkçe’nin küçümsenmiş ve unutulmuş nesir dilini hem de yeni imkanlarını kaynaştırarak ve aşarak kullanabilmiştir. Daha önceki romanlarında da görülen bu özellik ‘Devlet Ana’da en yüce noktasına erişmiştir." Eserde dikkat çeken bir husus da günümüzde unutulmaya yüz tutmuş atasözlerimize ve dillere pelesenk olacak özlü sözleri kapsaması. *Kaynar çorba, buzlu şerbet, olmaz; dişi çürütür, Koca kişi, körpe avrat, uymaz; işi çürütür. *Kitap olmayınca aktan kara, eğriden doğru ayrılmaz. *Koca Tanrı vermeyince, kul baylanmaz. *‎Tavuğu darı tanesiyle getirirsin, körpe kızı altın dizisiyle. *Yalnız yiğit alp olmaz, ince otun dibi sarp olmaz. *‎Sakın olma sen şu dört beldenin birinden: Darende’ den, Kemah’tan, Erzincan’ dan, Gürün’ den. *‎Halıda nakış bir gerek, gönülde tutkunluk bir gerek. Toplamda 616 sayfa olan ve 6 bölümden oluşan Devlet Ana'ya bölümler bazında ana hatlarıyla göz atalım: 1.Bölüm / Kancık Vuruş : Anadolu Beylikleri'nin sosyal ve ekonomik durumlarının genel olarak anlatıldığı bu ilk bölümde, Demircan'ın öldürülmesi olayı vuku buluyor. Liya'yı ölesiye seven Demircan, Liya'yı, ona tecavüz girişiminde bulunacak kadar saplantı haline getiren Şövalye Gladyüs tarafından, kıskançlık sebebiyle öldürülecektir. 2.Bölüm / Uyandırılan Işık : Ertuğrul Gazi'nin hastalanarak, beyliği oğlu Osman Bey'e devretmesini konu alıyor. 3.Bölüm / Dost Çelmesi : Balkız'a aşık olduğu bilinen Osman Bey'e acı vermek ve bu bahane ile tuzak kurmak için, düşmanların Alişar Bey ile işbirliği yaparak Balkız'ı kaçırması hadisesi üzerinde duruluyor. 4.Bölüm / Fal : Balkız'ın kaçırılması olayı aydınlatılmaya çalışılıyor. 5.Bölüm / Derin Geçit : Osman Bey'in dehası, toprakları genişletmeye başlatması ve bu uğurda verdiği mücadeleler aktarılıyor. 6.Bölüm / Kerimcan'ın Yolu : Osmanoğulları'nın devlet kurma çabaları sırasında, Dündar Bey' in ihanetine maruz kalmaları ve akabinde gelişen olayları ele alıyor. Her eserinde Batıcılık akımına karşı olduğunu hissettiğimiz Kemal Tahir, bu yöndeki fikirlerini Devlet Ana 'da daha ısrarcı bir şekilde hissettiriyor ve hayat felsefesi yaptığı şu cümleyi yine beyinlere işliyor: "Bir devleti yok edecek iki unsur vardır; biri garplılaşmak, diğeri ise şeriate dönmektir." Kemal Tahir'in Yorgun Savaşçı romanını TRT için dizi olarak çeken ünlü yönetmen Halit Refiğ'in, ilgili tüm dizi kayıtları, 1983 yılında dönemin başbakanı Bülend Ulusu' nun emri ile yakılmıştı. 1968 yılında, Dost Dergisi'nin Devlet Ana özel sayısında, eser hakkında bir makale yazan Bülent Ecevit ise başbakanlık yaptığı ve Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunun 700.yılına tekabül eden 1999 yılında Halit Refiğ ile görüşerek, eseri sinemaya uyarlamasını rica etmişti. Böylece, hem Kemal Tahir'e hem de Halit Refiğ'e karşı gecikmiş bir iade-i itibar sağlanmış olacaktı. Teklifi seve seve kabul eden Halit Refiğ, ilerleyen zamanlarda filmin çekimleri için anlaşma yapılan Mimar Sinan Üniversitesi yönetimi ile anlaşmazlığa düşüyor ve senaryo yine tarihin tozlu raflarına gömülmek kaderi ile başbaşa kalıyor. Yaşadığı ve ürettiği dönemde, ötekileştirilmiş bir sol aydın olarak hafızalara kazınan Kemal Tahir, Sevgili Cemil Meriç’in ifadesiyle edebiyatımızın ve bir neslin yüz akıdır. Sözün özü, büyük usta Kemal Tahir, ulu önderimiz M. Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi ‘nde yer alan bir paragrafın, 616 sayfalık bir tercümesini yapmış ve Devlet Ana başlığı ile bizlere sunmuş: "Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen ; Türk İstiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" Yattığın yer incitmesin Kemal Tahir, sevgi, saygı, minnet ve özlem ile....
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20176,9bin okunma
··
7bin görüntüleme
AkilliBidik okurunun profil resmi
Bu büyük ustaya yakışan güzellikte, nasıl da içten, dolu dolu bir inceleme yazmışsın @seda_bera Ellerine sağlık, kalemin dert görmesin arkadaşım.
Seda okurunun profil resmi
Sağ ol arkadaşım. İnceleme eski de, ustanın yarın ölüm yıldönümü diye paylaşmak istedim....
Necip G. okurunun profil resmi
Keşke her eserin, özellikle böyle büyük eserlerin sayfalarının hemen altında şöyle hakkını teslim eden incelemeler sabitlenebilse. Kitap üzerine saatlerce konuşulup satırlarca yazılabilir belki; ama ben sadece tek bir konuya vurgu yapacağım. Türkçe, güzel insanların elinde ne kadar güzel bir dile dönüşüyor, daha doğrusu, Türkçe’nin güzelliği böylesine ehil ellerde ne güzel boy gösteriyor. Sadece bu konuda dahi, çıtayı semaya çıkarmış bir eser Devlet Ana. Ne mutlu Kemal Tahir hazinesini keşfedebilen insanlara… Seda hanım, kitabı okurken bir gözüm hep bu yazdığınız incelemedeydi. Kitap bitince şimdi kahve eşliğinde keyifle okudum. Emek harcayıp tam da kararında kayda geçirdiğiniz bu inceleme için teşekkür ederim size. Hem toparlayan hem de farkındalık yaratan oldukça değerli bir metin olmuş… Keyifli okumalar dilerim… Sevgiler…
Seda okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Necip Bey, cümleleriniz çok mutlu etti beni, eksik olmayın. "Ne mutlu Kemal Tahir hazinesini keşfedebilen insanlara" demişsiniz ya... Olayın ana teması bu işte.. "Ne mutlu ki Kemal Tahir hazinesini keşfedebilmiş azınlığın içinde, bir avuç dostlarız."
Okuma Güncesi okurunun profil resmi
Yıllar önce okuduğum kitabı bir daha hayalhanemde canlandırmaya vesile olan o güzel kaleme ve yazana sonsuz teşekkürler 👏 Kemal Tahir dendi mi akla @seda_bera gelir. Kalemine ve yüreğine sağlık 😌
Kaan Bayram okurunun profil resmi
Son kelimesine kadar okuduğum bir inceleme oldu , Kemal Tahir hakkında en ufak bilgiye sahip olmayan biri için dahi baştan sona doyurucu bir yazı yazmışsınız , çok teşekkürler...
Seda okurunun profil resmi
Zaman ayırıp okuduğunuz için ben teşekkür ederim, faydalı olabildiysem ne mutlu..
Zeynep Çiçek Coşkun okurunun profil resmi
Sevgili Seda hocam Kemal Tahiri ilmek ilmek kelimelerle işleyip ve harika bir inceleme yapmanıza şapka çıkarıyorum tek kelimeyle muhteşemmm 👌🏻 hiç sıkılmadan keyifle okudum kaleminize o güzel yüreğinize sağlık📚🌻🌸
Kaan okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme yapmışsınız. Emeğinize ve yüreğinize sağlık...
Seda okurunun profil resmi
Kaan
Kaan
Teşekkür ederim beğendiğiniz, özellikle de vakit ayırıp okuduğunuz için...
Ebru Ince okurunun profil resmi
Kuzum fazla olan sen değil az olan ben oldum asıl, emek dolu gönül dolu yaziyorusun saygı da sevgi de benden sana kucak dolusu .. Çok teşekkür ederim yazmak yetersiz kalıyor ama çok çok teşekkür ediyorum tüm kalbimle ❤
Seda okurunun profil resmi
Rica ederm, seve seve eşlk ettim, sevgiler.
Yusuf Korkmaz okurunun profil resmi
Mükemmel bir inceleme yazısı olmuş emeğine sağlık teşekkürler
Seda okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, elimden geldiğince, dilim döndüğünce aktarmaya çabaladım...
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.