Kişisel gelişim kitapları ne ise, bu kitap onların olmadığı şeydir. Sizi kişisel geliştirmez, hayata bakışınızı pozitife çevirmez. Size gökkuşakları ve kelebekler vaat etmez. Çürümenin Kitabı, bir bıkkınlık ve öfke kitabıdır. Yaşamın ve var olmanın kendisine öfke, ideolojilere ve kanıksanmış tüm gerçeklere öfke, Tanrı'ya ve yarattığı düzene öfke, güzel ve doğru addettiğimiz her şeye öfke...
Öfke üzerine yazılmış olmasına rağmen, nefret söylemleri içermemesi ilginçtir. Genel olarak Cioran'ın Tanrı'ya ve hayata bakışını benimsemesem de, saygı duydum. Çünkü kitabı provokatif bir dille yazmamış. Kendine mürit arayan bir tarikat lideri gibi "gel ve bana tâbi ol" demiyor. Böyle bir zekaya ve böyle edebi yönü güçlü bir kaleme sahip bir adamın, buna tenezzül etmemesi bende hayranlık uyandırdı.
Bugün ve yüzyıllardan beri adeta tapındığımız bilimi, sanatı, tarihi, kahramanları, felsefeyi, yaşamı anlamlandırmak için yücelttiğimiz tüm o değerleri küçümseyen bir yazarla ilk defa tanıştım. Ama tüm o aşağılamalar bana kendimi değersiz hissettirmedi. Bana değerlerimi sorgulatmadı. Çünkü (Cioran'ı takdir ettiğim bir başka konu) yazar sizi küçümseyip alt etmeye çalışmıyor. Yani "Ey okuyucu! Beni anlamıyor ve söylediklerimi kabul etmiyorsan, aptalsın!" nidaları savurmuyor.
Katılmadığım görüşler de olmasına rağmen, haklı bulduğum ve benimsediğim çok fikir var kitapta. İnsanoğlunun kendinden nefret etmemek adına, nasıl riyakârca kendini boyayıp süslediğini; hem kendini hem ötekileri kandırmak adına, bayağılıklara nasıl da yüce değerler verdiğini; olmanın değil de, mış gibi yapmanın günümüzde geçer akçe olduğunu kusursuz bir biçimde anlatmış Cioran. "Hepimiz sahtekar olduğumuz için birbirimize tahammül ederiz." diyerek de kimsenin kimseden üstün olmadığını tokat gibi çarpmış yüzümüze.
Kitabın edebî dili kusursuz. Tabi bunda çeviriyi yapan Haldun Bayrı'nın da emeği büyük. Kendisine de bu harikulâde Türkçeleştirme için teşekkür ediyoruz. Bazı cümleleri tekrar tekrar okumanız gerekecek, çünkü bitirdiğinizde nereden başladığınızı unutuyorsunuz. Ama sorun yok, anlaşılmaz bir biçimde karışık hiçbir cümle yazmamış yazar.
Bir arkadaşım bana "İntihar etmeye ihtiyacımız yoktur. İntihar etme fikrine ihtiyacımız vardır" demişti. Ve bana bu kitabı tavsiye etmişti. Bu incelemeyi de onun için yapıyorum. 
İhsan tavsiye için teşekkür ederim. Kitabı tekrar okuyacağım. Kitap biter bitmez bir kaç Cioran kitabı daha sipariş ettim.
Okumak isteyenlere iyi okumalar. Okumaktan çekinenlere cesaret diliyorum
··
244 görüntüleme
Başlangıç için harikulade bir inceleme olmuş...
Teşekkür ettim 😊
Kısıtlı bir zamanda yazdım. Yoksa oldukça uzun bir inceleme yapmayı hakediyor. Düşündükçe aklıma bir şeyler geliyor. Belki sonra güncelleyebilirim.
4 sonraki yanıtı göster
Aklımın berraklaşmasına fırsat tanıdıktan sonra incelemesini yapacağım bir kitap olacak. Abimin, bana ve kardeşime sunduğu tavsiyelerden biri bu kitabı okumamaktı. Kendisine göre intiharın eşiğine kadar getirebiliyordu. Bende bu tavsiyeyi es geçerek okudum. Çünkü uzun bir süre hep bakıştık. Aslında Cioran ın " intihar fikri olmasaydı, kendimi çoktan öldürürdüm" söyleminden cesaret alarak okudum. Ancak, şunu söyleyebilirim ki 
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne kitabı fazla bir cesaret gerektirmesede ( Çürümenin kitabı bunu gerekli kıldı ) Beni en çok derinden etkileyen bu kitap oldu.
Kısacası ( inceleme olmamasına titiz davranarak) Melike Ablanın dediği gibi okumaktan çekinenlere bende cesaret diliyorum:)
Bu arada @Aliremelike Ablacığım kalemine sağlık, kendin gibi çok güzel bir inceleme ortaya çıkarmışsın 💐👌🥰
Teşekkür ederim ablacım. Diğer kitaplarında genellikle Cioran'ın hep tek bir yönünü gördüm. Bu kitabı bütün karakterlerinin toplandığı bir kitap olmuş.
Evet, Cioran intihara meyilli, ya da sallantıda ruhlar için tehlikeli bir yazar bence de. Ben ki pek çok kitabını kahkalarla okumama rağmen, Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne kitabını okurken depresyona girmiştim. O yüzden imtina ile yaklaşmakta fayda var.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.