Kimi için birkaç saatte kimi için de bir günde bitebilecek kitaplardan, tam da adı gibi kısa klasik Polikuşka. Tolstoy da Dostoyevski gibi hep gözümü korkutanlardan olmuştur ama geçen sene Anna Karenina'yı okuduktan sonra tüm kitaplarını okuma isteği geldi fakat hadi okuyayım deyince okunmuyor maalesef. Güzel olduğundan emin olduğum ve bi çırpıda bitecek bir kitaba ihtiyacım varken Polikuşka göz kırptı bana. Tam da tahmin ettiğim gibi çıktı. Kısa, heyecanlı, sıkmayan bir öykü. Ama Türk dizilerinden de kitaplarından da alışık olduğumuz "hikaye kahramanına bir şey olmaz" kuralı bu kitapta yok. Kitabın kahramanı Polikuşka kitap sonuna kadar bize eşlik etmiyor ve ölüyor. Hikayeden bahsetmeyeceğim ama Polikuşka ölünce benim gözyaşım pıt. Çünkü haketmemişti, hayat ona ikinci şansı vermemişti. Neyse daha fazla yazarsam kitabı anlatacağım. Kısa öykü için fazla uzun konuştum. Okuyunuz ve kitapla kalınız efendim.