The Guardian’a verdiği uzun
mülakatta Orhan Pamuk’un desteğinden güç
aldığını, onun da ülkesinde anlaşılamadığını
ve Türkiye’de uğradığı saldırılardan sonra
burada bir daha film yapmaya niyeti
olmadığını, Amerika’ya yöneldiğini
söylüyordu.
Saldırıyla ne kastettiğini anlamak güç.
Olan daha ziyade şuydu: Film diyaloglardan
sanat yönetimine kadar Türkiye’yi bilen bir
gözün hemen yakalayacağı tuhalıklarla
doluydu ve çıkan eleştirilerde bunlardan söz
edilmesi kaçınılmazdı. Örneğin başrollerden
birinde Türkçeyi yabancı aksanla konuşan bir
oyuncu kullanmakta bir sakınca görmemişti