Gönderi

320 syf.
10/10 puan verdi
Ben her şeyin bir vakti olduğuna inanırım. Vakti gelmeyince tohum filizlenmez, yaprak dalından kımıldamaz, güneş batıp karanlık bir perde gibi üstümüze gerilmez, ruh bu dünyadaki evi olan bedenden çıkıp, gerçek mekânına doğru meyillenmez. İşte velhasıl-ı kelâm, bunlar gibi bazı günlük işlerin yapılmasının da bir zamanı vardır elbet. O gün içimde değişik bir his vardı, ısrarla arkadaşlarımı da sürükledim götürdüm büyükçe bir kitapçıya. Hani şu, merhum Muzeffer hocanın dediği gibi; ölmüş olanların kitaplarının, ölecek olanlara satıldığı yer.. Baya uzun kaldık, bedenen çokça yorulduk, ruhça dinlendik. Ben tabi kalmak istedim daha fazla ama arkadaşlarım sızlandı, utandım kıramadım onları tamam gidelim dedim. Yalnız bu kitaptan ayrılmak istememiştim. Çıktım gözüm arkada kaldı. İlk anda elime aldığımda gönlüm ısınmıştı bu kitaba. Açtım içini rastgele okumaya başladım. Dedim dur Merve, okuma daha fazla şöyle evde zevkini çıkara çıkara okursun. Dur burda böyle dikildiğin yerden dalma içine şimdi, gitme uzaklara dedim... İyiki de dedim. Bugün kitabın sonlarına gelirken, öyle üzülüyorum ki. Sanki uzun bir yolculuktan dönüyorum. Fakat kimlerle tanış oldum, kimlerle gönüldaş oldum bir bilseniz. Biraz içerikten bahis açalım; Bugün en çok bilinen klasik müziğimizin ( Osmanlı Müziği de denebilir) 40 Makam'ı anlamlarıyla ele alınmış bu eserde. Bu makamlar bize neyi çağrıştırır, bizi hangi yerlere götürür, hangi yollardan götürür, hepsi bir bir anlatılmış. Kitabın başlarında bazı terimler açıklanmış. Beste nedir, güfte nedir, usûl nedir, peşrev nedir, taksim nedir? Daha sonra ikinci kısımda tek tek makamlar bir iki örnek eserle anlatılmış. Ahmed Avni Konuk'un Fihrist-i Makâmât'ından alıntılar yapılmış. Her makamı anlamak için evvela onu iyi temsil eden, Savaş hocanın seçtiği bir eseri açıyorsunuz ve orada kayboluyor sonra buluyorsunuz aradığınızı... Müzik her şeydir. Müzik edeptir, edepli yapar. Gayrısı başka iştir. Ruhumuzun gıdası, gönlümüzün gıdası... Ya dostlar, söylenecek onca şey var ama içimden bir seste "Sus, aman, konuşma sakın!" diyor. Acaba niye öyle diyor? Sizler de biraz merak edin de, bu yolculuğa çıkın, hevesinizi buradan almayın diye mi diyor? Yahut da; burdan sen payına düşeni aldın da ya başkasının payına düşen seninkinden değilde başka paysa...diye mi? Nitekim yol aynıysa da, herkes farklı yürüyor ya, bu iş de böyle. Kitap okumak da dünyayı gezmek gibi işte... Sen gezdiğinden bir şey anlarsın, başkası başka şey anlar.. Bu devrân böyle döner. Her kalıp aynı mıdır, o zaman her kalıbın içi de farklı dolar. Müzikle ( ruh hali müsait olana, müziğin de şevkiyle)aşk ile yanmak da vardır, kuş gibi bulutların üzerinde süzülmek de... Yaradandan bizim payımıza ne düştüyse razı gelmek, asıl âşk... Söz uzamasın daha fazla, şöyle hoş bir iki kıta ile bitirelim; Cana cefa kıl ya vefa Kahrın da hoş, lûtfun da hoş Ya dert gönder ya devâ Kahrında hoş, lûtfun da hoş. Hoştur bana senden gelen Ya hilat-ü yahut kefen Ya taze gül, yâhut diken Kahrında hoş lûtfun da hoş Gelse celâlinden cefâ Yahut cemâlinden vefâ İkisi de câna safâ Kahrın da hoş, lûtfun da hoş. #Yunus Emre Kitapla kalın, gönülleriniz pür nûr olsun... youtu.be/cO76m8b2d6g
40 Makâm 40 Anlam
40 Makâm 40 AnlamSavaş Ş. Barkçin · Ketebe Yayınları · 201988 okunma
·
75 görüntüleme
Necip G. okurunun profil resmi
Merve hanım kitabı okuduğunuzu görünce sizden kitap hakkında küçük bir yorum rica edecektim, bir de baktım ki inceleme yazmış ve çok daha fazlasını paylaşmışsınız:) Ben de Savaş hocanın ‘Kalbin Aklı’ eserini dün bitirdim. Bu kitabın adı orada da geçiyordu. Tüm kitapları içerisinde en çok bu eseri hakkında ‘okuyan birinin’ yorumlarını merak ediyordum. Bu anlamda bir teşekkür borçluyum size... Emeklerinize sağlık...
Merve okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim. Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.