İnsanın deneyimlediği birçok duygu vardır. İlk akla gelenler mutluluk, üzüntü, öfke, şaşkınlık ve korku olsa da aslında duygularımız yüzün üzerindedir. İşte Zweig de burada bu temel duygulardan birini, korkuyu işlemiştir. Korku en başta olumsuz bir duygu olarak düşünülmektedir. Aslında hiçbir duygu olumsuz değildir. Yani duygular bizim için iyi-kötü diye değil, hoş, hoş olmayan diye ayrılırlar. Çünkü tüm duygular bizim için gereklidir. Gelelim Zweig’in bahsettiği “korku” duygusuna ve yararına. Diyelim ki salyaları tüm ihtişamıyla akan bir köpek size doğru hızla koşuyor. Ne yaparsınız? Korkarsınız değil mi? Korkar ve kaçarsınız. İşte beynimizin amigdala bölgesini uyarıp hızlıca karar verip oradan uzaklaşmamızı korku duygusu sayesinde yaparız. Yani bir bakıma hayatta kalmamızı bu duyguya borçluyuz. Bakalım Zweig bu duyguya hangi yönü ile ele almış: Belirsizlik korku yaratır ve bilinmeyene karşı korku duyarız. Bizi ele geçiren ve hareketsiz kılan bir duygudur bu. Ama korkuyu geride bırakıp cesaret ettiğimizde hayat tüm berraklığı ile önümüze serilir. İşte belki o an gerçekten görürüz dünyayı. Bu da, işte korkunun güçlendirici yanı. Bir kitapta karakterlere ne kadar sinirleniyorsam, onlara güçlü duygular ile yaklaşabiliyorsam (sempati, aşk, nefret, öfke) işte o eser benim için başarılıdır diyebilirim. Bu kitapta da hissettiğim duyguların yoğunluğu beni içine aldı. Zweig bu sefer bir şaşırtmaca yapmıştı sanki. Her seferinde aynı hızda devam eden kitaplarında bu sefer bir hareketlilikle veda ediliyordu okuyucuya. Yaptığı bu muziplik kitabın vermek istediği mesajla da uyumluydu sanki. Durgun olan hayatımızdaki güzelliklerin farkına varmak gerekir. Bazen tatlı olan göl suyudur. Keyifli okumalar.

KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022104bin okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zehra D.