Gönderi

AUDREY’NİN HİKÂYESİ HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLMAYABİLİR! Doç. Dr. Şafak Nakajima Audrey, 1981 yılında Doğu Asya’da 24 milyon nüfuslu bir ada ülkesi olan Tayvan’da doğar. Bütün parasını kitaplara harcayan babası, Audrey biraz büyüdüğünde onunla düşünmeye dayalı sorgulama yoluyla konuşmaya başlar (Sokratik diyalog). Felsefe ve matematik kitapları okutur. Küçükken İngilizcenin yanı sıra, Fransızca ve Almanca öğrenir. Audrey ilkokula başladığında yapılan testte zekâsı ölçülemez; çünkü zekâ düzeyi, kabul edilen üst sınırın da üzerindedir. Okulla arası pek hoş değildir. İki kez anaokulu, beş kez de ilkokul değiştirir. Algılama, öğrenme, hatırlama gibi bilişsel fonksiyonları olağanüstüdür; konuları öğretmenlerden daha iyi kavrar ve ifade eder. Hep sınıf birincisidir. Arkadaşları ve diğer veliler onu çok kıskanır. Diğer yandan okula mendil getirmek gibi küçük kurallara dikkat etmediği için öğretmenlerinden azar işitir. Çok kibar ve canlıların çektiği acılara çok duyarlıdır. Babası, o henüz sekiz yaşındayken, böceklere işkence eden bir çocuk gördüğünde çok ağladığını anlatır. Doğumsal bir kalp hastalığı vardır. Strese girdiğinde yüzü morarır ve bazen fenalaşır. Okulda bir arkadaşının göğsünün ortasına yumruk atıp duvara savurması, Audrey için bir dönüm noktası olur. 14 yaşındadır. Çok önemli bir bilim ödülüne sahip olduğu için en iyi lisede eğitim görme hakkı kazanmıştır. Ama o artık okuldan soğumuştur ve korkuyordur. Bir süreliğine yalnız kalıp düşünmesi için ailesi onu, Tayvan’ın sakin bir beldesine gönderir. Audrey orada kararını verir. Tayvan’da zorunlu eğitim liseyi de kapsar ama Audrey ortaokulu bitirmeden resmi eğitim hayatını sonlandırır. Alternatif eğitime geçer. Ona göre öğrenme isteği olan bir insan, internet çağında kendi başına çok daha fazla şey öğrenebilir. Otodidaktizm denilen bu yolu izleyerek 16 yaşına geldiğinde çok iyi bir bilgisayar programcısı olur. 19 yaşındayken Silikon Vadisi’nde önemli bir iş insanıdır artık. Apple ve Oxford University Press gibi dev organizasyonlara danışmanlık yapar. Elinizde bir iphone varsa, Siri üzerinden ona selam söyleyin. Zira Audrey, Siri’nin yaratıcılarından birisidir. 33 yaşında emekli olduğunu ve hayatının geri kalanını zevk aldığı şeyleri yaparak geçireceğini duyurur. Ama Tayvan hükümeti bu cevherin farkındadır ve ondan yararlanmak ister. Ağustos 2016 da Audrey Tang, Dijital Teknoloji bakanı olarak kabineye katılır. Bakan olduktan sonra devlet tarafından verilen her tür kararda halkın görüşünü almak için bir internet platformu oluşturur ve Tayvan halkından fikirlerini ortaya koymalarını ister. Dünyanın en hızlı interneti Tayvan’dadır. Oluşturduğu platform hükümet ile halk arasındaki engelleri yıkar ve ülke politikası, halkın görüşlerini yansıtmaya başlar. Örneğin; 16 yaşındaki bir öğrencinin bir teklif sunmasıyla, çevreye zarar veren plastik pipet kullanımını yasaklanır. Çarşamba günleri Audrey ofisini halka açar. Yaş veya meslek gözetmeksizin hükümet için önerisi olan herkes randevu alabilir. Akşamları, hem Tayvan hem de denizaşırı uzmanlardan oluşan gruplarla ve yaratıcı insanlarla buluşur. Canlı tartışmalar bazen gün ışıyana kadar devam eder. Tam şeffaflık politikası yürüten Audrey, tüm toplantıları kaydeder ve halkın ulaşımına açar. Audrey, ülkesinin Coronavirüsle mücadelede gösterdiği dünya çapındaki başarının kilit ismidir ve uluslararası topluma bu konuda önemli dersler sunar. 'Foreign Policy' dergisi Audrey’i, 100 global düşünce lideri arasında gösterir. Ama her şey dışarıdan göründüğü gibi olmayabilir! Örneğin başlangıçtaki adı Audrey değil, Autrijus’tur. O, bir erkek çocuk olarak doğar. Çok küçük yaşlardan itibaren vücudu ve duyguları arasında bir takım uyumsuzluklar hisseder. Ergenliğinde kanındaki testosteron yani erkeklik hormon düzeyi, 70 yaşındaki bir erkeğinki kadardır. Bir röportajında: “Erkek standartlarına göre çok düşük, ancak kadın standartlarına göre biraz yüksek” bir testosteron seviyesi ile doğdum. 'Yani aradayım'. Biyolojik olarak iki cinsiyet arasında bir yerdeyim.'' Audrey’nin yaşadığı durum sanılanın aksine oldukça yaygındır. ’Aklın Kutsal Kitabı’ adlı kitabımda biyolojik temellerini detaylı olarak anlattığım gibi doğada cinsiyet, ‘’mutlak kadın’’ ve ‘’mutlak erkek’’ gibi sınıflandırılamayacak kadar çeşitlidir. Cinsiyet, bir tarafı kadın, diğer tarafı erkek olarak tanımlanan bir yelpazede dağılım gösterir. Yani bir kişi biyolojik yapı olarak o yelpazenin herhangi bir noktasında olabilir. Kimileri, Audrey gibi arada doğar. Bu bir seçim değildir! 24 yaşında, hormon tedavisi alıp kadın ergenlik döneminden geçer. Autrijus olan adını, Audrey ile değiştirir. Hem erkek hem de kadın hormonları konusunda deneyim sahibi olmanın insanları çok daha iyi anlamasına izin verdiğini söyler. Audrey’nin kişiliği, zor yaşamı ve başarıları çok şey anlatıyor. Düşünceleri de öyle: ‘’Hükümetimiz, halkına daha fazla güvenmeyi öğreniyor. Halkın hükümete güvenmesini istemeden önce bunun olması gerekir. Hükümet ise ancak, insanların birbirlerini dinleyebileceği ve işbirliği yapabileceği ortamlar geliştirip, aldıkları kararları hayata geçirerek halkın güven kazanabilir; kendisine güvenilmesini emrederek değil!’’
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.