Bu kitap bir harika ! Okuduğum fantastik kitaplar arasında ilk 3 e girebilecek bir eser. 3. sü henüz yazılmamış 3 kitaplık bir serinin ilk kitabı... sayfa sayısı 700 küsür ve küçük puntolarla yazılmış. Yani normalde belki 900 sayfa vardır ama bu sayfalar içerisinde sıkıldığım tek bir yer hatırlamıyorum. O kadar akıcı ve sonraki sahneleri merak ettiren bir yapısı var ki, arada durup şöyle kalan sayfalara baktığım , keşke bitmese ve daha uzun olsaymış diye içimden geçirdiğim oldu. Bu tarz kitapların içeriği hakkında söylenen pek çok şey spoiler olacağı için pek içeriğe girmeden etrafından dolanacağım. Kvothe isimli kahramanımıza odaklı olarak kitap ilerliyor, Olay odaklı değil merkezinde tek bir kişi var ve onun ağzından biyografisini okuyoruz. Eserdeki fantastik öğelerin temeli mantıki gerekçelere doldurulmuş. Havada kalan hiçbir durum yok. Öyle doğaüstü olayların tamamen insani olmayan doğa üstü güçlere sahip kişiler tarafından gerçekleştirdiği bir fantastiklikten bahsedilmiyor yani. Dolayısıyla Fantastik eser sevmeyenlerinde çok severek okuyabileceği bir eser olduğunu düşünüyorum. Ben özellikle Kvothe ile Denna’nın diyaloglarına ve Kvothe’nin karşılaştığı olaylardan zekasının kıvraklığıyla kurtulmasına bayıldım. Özellikle korku filmi izlerken, akılsızca hareketleri yüzünden başrole kızarsınız ya, bu kitapta öyle bir boşluk kesinlikle yok. Yaşanan olaylar ve yapılanların hiç birisinde okurun aklındaki sorular cevapsız kalmıyor. Karakterlerin hepsi gözünüzde şekillenmesinin yanında iç dünyaları, huyları, hareketleriyle beraber aklınızda yer ediyor. Karakterlerin yaptıkları şeyler tamamen onlardan beklenebilecek hareketler ama bunu eylem gerçekleştikten sonra anlıyorsunuz. Önceden ne olacağını tahmin edebildiğiniz, sonu başından belli gidişattan bahsetmiyorum. Kitabın kalınlığına aldanmayın, Betimlemeler insanı sıkacak türden uzun paragraflar veya sayfalar boyunca sürmüyor. Hikaye bir duruma takılıp, uzatılan sözler arasında kalmıyor. Bir durum kitabı değil. Sürekli bir hareketin olduğu akışkan bir hikayesi var. Ayrıca özellikle belirtiyim, kitabın ilk sayfasında olayın geçtiği dünyanın haritası mevcut. kendine has dünyanın bulunduğu kitaplarda, haritaların olması çok hoşuma gidiyor. Hikayenin içine daha kolay girmenizi sağlıyor. Bu arada yine bu eserin üçüncü kitabın yazılmasından sonra film olacağının anlaşmalarının yapıldığı söylentileri var. Ama son kitap 9 yıldır yazılmadığına göre filmi de gelecekse bile hemen gelmeyeceği garanti gibi. Bu kitap 700 küsür sayfa, İkinci kitap 1100 sayfa. Üçüncüsü de keşke 1500 sayfa filan olsa. Bir de serinin yan kitabı olarak bir kitap daha yazılmış. Onu da aldım. Ama biraz ara verip sonra devam etmek istiyorum. Ne kadar güzel olsa da sayfa sayısı itibariyle okurken epey vakit ayırmanız gereken bir eser. Öyle okuyum bitsin demeyeceğiniz güzellikte olduğu için haliyle vaktinizi alacaktır. Yıllar önce d&r de gezerken bu serinin kalınlığı dikkatimi çekmiş ve bunları kim okuyor acaba diye içimden geçirdiğimi hatırlıyorum Okunuyormuş. Hem de nasıl Ben serinin ilk ve ikincisini ayrı ayrı aldım ve internette nedense zor buldum. Fiyatları siteden siteye epey değişkenlik gösteriyor. Uygun bulduğunuz an kaçırmayın derim. Tuğla kitaplar sevenlerin kaçımayacağı ama bu kalınlıkta bir seriyi hiç okumamış olanlarında bu kitaptan başlayabileceği harika bir eser. Okurken Kvothe’nin yaşamla mücadelesini merak edecek, Denna’yı hem sevip hem gıcık olacak, diyaloglarla bolca gülecek, Ambrose’a ise iyice sarılmak isteyecek ama boğazının olduğu yere , Auri’nin tatlı, neşeli ve bu kadar ürkek-kırılgan olmasının neden kaynaklandığını merak edecek ve merakınızı gidermek için bu kitapla yetinmeyecek Sessizliğin Müziği’ni de okumak isteyeceksiniz. ( Farkettim kitap hakkında sayfalarca yazabilirim. Sayfalarca yorum okumak yerine sizi kitabın sayfalarına davet ederek bitiriyorum )

Rüzgarın AdıPatrick Rothfuss · İthaki Yayınları · 20193,813 okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Emre Esen