''Ama Martin düş kırıklığına uğramıştı. Onun eleştirileri haklıydı, bunu kabul ediyordu, ama yapıtını onunla paylaşmasının nedeninin o dershane düzeltmeleri olmadığını hissediyordu. Ayrıntılar önemli değildi, onlar kendiliğinden çözümlenirdi. O, yaşamdan kimi büyük şeyler yakalamış ve onları öykünün içine yerleştirmişti. Ona okumuş olduğu, yaşamdan çıkarılmış bu büyük şeydi, yoksa cümle kuruluşları ve noktalı virgüller değildi. Onun kendi gözleriyle görmüş olduğu, kendi beyniyle kavramış olduğu ve sayfanın üzerine kendi elleriyle yazmış olduğu o büyük şeyi Ruth'un onunla birlikte hissetmesini istemişti. Ama başaramamıştı.''