Öncelikle açıklayıcı, süslü, karmaşık yazıların, anlamsız karşılaştırmaların olmadığı açık bir inceleme olmuş. Parmaklarınıza kuvvet...
Sorduğun sorulara cevap vermeye çalışalım hocam.
+Ahlak nedir?
- Ahlak, kişinin etik anlayışının dışına çıkmaksızın bazen taklit bazen de bunların ardı sıra gelen anlayışının belirtisidir. Kişi için ahlak anlayışı kimi zaman sınırlarının ötesine gitmemeye özen gösterir, çünkü bazı duygular baskınlık gösterir. Buna sorumluluktan doğan korku, içsel bir vicdan etkisi bazen de menfaat çakışmasıdır. Kendi emeline göre oluşturulan bir ahlak anlayışı haz değil, acı verecektir. Bu başlarda kişinin kendi içinde menfaat çakışması ile git-gel yaşamasına vesile olsa da uzun süreli bir çekişmeye vesile olacaktır.
+Ahlak, genel bir tabir midir, kişiden kişiye değişiklik gösterir mi?
- Ahlak genel bir tabir değil diye düşünüyorum. Herkesin olaylara, olacaklara ve durumlara göstermiş olduğu tepkiler değişkenlik gösterir. Nitekim vicdan yoksunluğu olan birinin vermiş olduğu x tepkisi ile ahlaki değerlerinin sınırı olmayan bir başkasının tepkisi olaylara göre geride kalacaktır. İki tarafın da anlayışı yoksunluk olduğu halde tepkileri her halükârda değişkenlik göstermesi durumun durgunluğu itibariyle olurunu koruyacaktır.
-Ahlaki değerlerimizi kim belirlemektedir?
-Ahlak kavramında da değindiğim gibi kişinin kendisi belirlemektedir. Peki tamamiyle etkili diyebilir miyiz? Elbette hayır! Buna çevre, çevreden oluşan tepkiler, aile ve aileden oluşan tepkilerle birlikte kişinin bakış duruma zemin hazırlayacaktır. Yalnız şunu söylemek isterim; baskı arttığı sürece kişi için çıkmaza ve sonunda artan baskının sonucu değişen değerler ortaya çıkar. Onun için normal ancak toplum için aşırıya, ciddiyetsizliğe veya komik bir hale dönüşmesi gibi...
-Ahlak kavramı, toplumdan topluma değişen bir olgu mudur?
- Buna rahatlıkla evet demek mümkün. Farklı toplumların edinilmiş kültür seviyesi ve öğretilmiş etik anlayışı haz almakla eşdeğerdir. Bazı toplumlar için dinen kabul edilmeyen ve günah olduğu için reddedilen bir olgu varken, bazı toplumların buna rahatlık sergileyip bu olguyu ortadan kaldırması gibi. Ek olarak etik anlayışın kendi ahlak anlayışının haz ile birebir olduğunu söyleyen, arkasına sığınan ve diğer toplumları ötekileştiren kesim ahlaksız bir tutum sergilemektedir bence. Çünkü kendi ahlak anlayışıyla çalıştığı için bir başka topluma müdahale etmek, hor görmek ve yadırgamaya çalışmak ahlak kavramının o toplum veya bireyler için yok hükmündedir diyebiliriz.
+Ahlak kavramı zamanla değişen bir olgu mudur?
- Zamanla değişen, değiştikçe de kendini güncelleyen bir olgudur. Ancak doğuştan veya çevresel bir ahlak anlayışı zaman döngüsüyle de olsa yine özünü yitirmeyecektir.
-"Ahlaksız" olarak nitelediğimiz kişilerin ahlaksız olduğuna kim karar vermektedir?
+ Güzel bir soru. Bence bunun bir "karar" mekanizması olmasından ziyade buna zemin hazırlamak bir o kadar yaftalanmada bulunan kişiler kadar ahlak dışı bir eylemin simgesidir. Genellikle toplumda çoğunluk bu kararı vermeye kendine üstlenmiştir. Oysa kişinin aklı ve sorgulayıcı yapısıyla böyle bir durumun gereksiniminden uzak kalacağı aşikârdır. Çoğu durumda belki geçerli değildir ama unutulmamalı ki, çakışan bir ahlak anlayışı onu minimize etmez. Kıssadan hisse bireysel gözüyle bakmak, toplum gözüyle bakıp peşine takılmaktan çok daha iyidir.