Gönderi

336 syf.
·
Puan vermedi
Milan Kundera, Çekoslovakya'nın Brno şehrinde dünyaya gelmiş ama ülkesindeki Komünist rejimle ters düştüğü için 1970 lerde Fransa'ya göç etmiş, Fransız vatandaşı olmuş ve orada yaşamıştır. Roman bu nedenle ilk kez Fransa’da ve Fransızca basılmıştır. Felsefi roman türünde olan eserin Türkçe çevirisi 1986’da yayımlanmış;  roman Türkiye de de oldukça ilgi görmüş[3] ve günümüze kadar elliye yakın baskı görmüştür. Romanda 1968 öncesi  Prag Baharı  yılları ile 1968 ve sonrasında Sovyetler Birliği’nin Çekoslovakya işgal ettiği yıllardaki olayların fonunda Tereza, Tomas, Sabin, Franz adlı dört farklı karakterin inançlar, gelenekler varoluşçu düşünceler, aile ve otorite ilgili noktalarındaki bağamlar üzerinden kurdukları ilişkiler anlatılmaktadır.  Romanda, Prag, Paris, İsviçre, Kamboçya mekânlar olarak seçilmiş, 1968 ile sonrasındaki yıllar romanın zamanı olmuşlardır. Romanın kahramanı Tomas, siyasi fikirleri ve yaşam felsefesi bakımlarından büyük ölçüde romanın yazarı Milan Kundera ile ötüşen bir kişiliğe sahiptir. Milan Kundera’yı yakından tanıyanlara göre yazar Tomas karakteri ile esasında kendisini anlatmıştır. 1987 yılında aynı isimle sinemaya da uyarlanmıştır ROMANIN KONUSU 1986 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin Çekoslovakya’yı işgal etmesi romandaki olayların bağlamı olarak karşımıza çıkmaktadır.  Romandaki olaylar bu işgal ile bağlantılı olarak birbirinden farklı dört ayrı karakterin yaşadıkları coğrafyada hayatlarının nasıl bir hale geldiği konusu üzerinde kurgulanmıştır.   ÖZETİ Doktor Tomas, İnsanın var olabilmesi için tüm bağlardan kurtulup hafiflemesi gerektiğine inanan bir insandır. Bu nedenle oğlundan ailesinden ve annesinden bile kaçıp kurtulmayı tercih etmiştir.  Tomas, gittiği bir barda garson olarak çalışan Teresa adındaki bir kadınla tanışır.  Teresa  , Tomas’ın karakterinin tam tersidir. Teresa bir erkeğe bağlanmaya ihtiyaç duyan aile kurmak isteyen ve geleneksel bir hayat yaşamayı arzu eden bir kadındır.  Tereza, kaba saba adamların arasında bir masada oturmuş kitap okuyan Tomas’tan çok etkilenir. Tereza, , annesi ile kötü bir ilişki yaşamakta en başından beri bir türlü anlaşamadığı annesi ile sık sık kavga etmektedir. Üstelik son günlerde annesi,  Teresa’yı sürekli aşağılamakta ve genç kadın bağlanacak, sığınacak bir yuva ve erkek aramaktadır.  Birine bağlanmak ve birisinin yanına sığınmak ihtiyacı duyan Teresa rast gele biri ile bir gecelik bir ilişki yaşadıktan sonra bavulunu toplayıp küçük bir kasabada yaşayan Tomas'ın yanına gelir. Fakat Tomas, bir kadına bağlanmayı hiç istemeyen, hatta bağlanmaktan korktuğu için bir çok kadınla bir gecelik ilişkiler yaşamayı tercih eden bir adamdır. Bu nedenle Tomas, elinde bavulu ile çıkıp yanına gelen Tereza’yı görünce büyük bir korku ve endişeye kapılır. Tomas’ın planı Teresa ile güzel bir gece geçirdikten sonra sabahleyin kibarca göndermektir.  Birlikte güzel geçirmişler ama uyandıklarında işler çok değişmiştir.  Kahvaltıdan sonra Teresa’yı göndermeyi planlayan Tomas’ı planları tamamen suya düşer çünkü uyandıklarında Teresa çok hastadır ve Tomas ona git diyemez. Tereza iyileşene kadar Tomas'ın evinde yaşamak zorunda kalır. Bu süreç sonrasında Tereza kendini tamamenTomas’a kaptırmış ve ona çok sıkı bağlanmıştır.  Evlenmeyi hayal bile etmeyen Tomas da kendini Tereza ile evlenmiş buluverir. Tereza sadece kendisiyle yetinmeyeceğini bildiğinden Tomas'ın bu halini kabul etmiş gibidir. Tomas ise gündüzleri dilediği gibi yaşamakta ama geceleri mutlaka Tereza ile yatmaktadır.  Buna rağmen Tereza , Tomas'ı kaybetmek korkusuyla yaşamakta her gece bu korkularına dair kabuslar görmekte, sıçrayarak uyanmakta ve  korkudan titreyerek Tomas’ın onu sakinleştirmesini beklemektedir.  SSCB,  Çekoslavakya'yı işgal edince Zürih'e taşınırlar ve cerrahlık yapan Tomas, Zürih'teki bir hastanede iyi bir ücret ile çalışmaya başlamıştır. Tereza, Zürih’e taşınınca Tomas’ın etrafındaki kadınlarda kurtulacağını hatta Tomas'ın artık sadece kendisine ait olacağını hayal etmektedir. Fakat Zürih'e taşınmaları sonrasında da değişen bir şey olmamış, üstelik her şey daha kötüye doğru gitmiştir.   Tomas, Oedipus’u konu alan ve kendi siyasi görüşünü ortaya koyan bir yazı yüzünden doktorluk mesleğini bırakmak zorunda kalır.  Bu olay sonrasında Tereza içsel bağlarından kurtulur ve özgürleşir, Sabina kendisini seven insanların arasında yeni bir hayat kurar, Franz ise katıldığı yolculukta saldırıya uğrar ve ölümle buluşur. "alıntıdır"
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,5bin okunma
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.