Aynı ideolojide de olsam, karşı da olsam çok sert ve manüpile eden kalemleri okurken içimi bir huzursuzluk kaplar. İsterim ki yazar zorlayıcı değil de açıklayıcı yazmış olsun, zihnim ve mantığım kitap sayfalarında özgürce dolaşsın. O yüzden bu tür yazarların kitaplarını ya okumam ya da acele etmem. Malümunuz Atsız da çok acele etmediğim yazarlardan biri ve ben yine her zamanki gibi objektif bir inceleme yazacağım.
Ruh Adam arka kapakta metni çok şey vaad edip ve çok iddialı yazılmış olsa da, benim umduğum gibi çıkmadı. Çok güzel ve ilginç başladı ama ilerledikçe, benim en çok tepki gösterdiğim ve asla kabul etmeyeceğim, olgun bir adamın kanunen çocuk sayılan yaştaki bir kıza aşık olmasına vardı dayandı. Kitap ilerledikçe bu durumun 'yanlışlığı, olmazlığı' empoze edilse ayakta alkışlardım fakat adeta destekleyici yazılması işte buna tahammülüm yok. Aynı olaydan dolayı 
Benim Hüzünlü Orospularım ve 
Kayıp Romanlar kitaplarını da hiç beğenmemiş hatta ikinciyi yarın bırakmıştım. İşin içine onlardaki gibi cinsellik girmedi ve yaş aralığı diğer iki kitaptaki kadar fazla değildi ama yine de hoşlanmadım bu durumdan.
Dik başlı, dediğim dedik askerlik sevdası uğruna herkesi kırıp geçiren Selim, gün gelir kralcı konuşmasından dolayı ordudan atılır. Bu aksi Selim'in kendinin tam zıttı, onun her hareketini dikkatle analiz eden uysal karısı öğretmen Ayşe, kocası askerlikten atıldıktan sonra biraz insan içine karışsın diye onu ortamlara sokmaya çalışır. Ortam dediğime bakmayın bana göre çok saçma bir tablo. Güzel öğrenci kızlar, şen şakrak öğretmen hanımlar ve ketum, suratsız Selim. Bazen evde toplanıp pasta börek yerler, bazen de açık havada geziler yapılır. Tamam okuduğumuz her kitapta mantık aramıyoruz ama kurgu da zorlama değil de akla yatkın olmalı ki, ete batan kıymık gibi rahatsızlık vermesin. Her neyse işte bundan sonra olaylar, Selim'in iç çatışmaları ve bir çok fantastik olay birbirini izler.
Kitap aşk temasının yanında destan, tarih, entrika ve fantastik öğeleri de barındırmakta. Bu bağlamda özellikle yazıldığı dönem düşünülürse çok farklı ve çekici bir kitap. Hem başta bahsettiğim manipülasyon da yok denecek kadar az. Ama kitap ilerleyip konu budaklandıkça açıkta kalan bir çok olay oluyor. Daha önce buna benzer bir kitap okumuştum ve orada da aynı durum beni rahatsız etti. Yani tamam bir kitabı türü ne ise ona göre okursun seversin veya sevmezsin ama böylesi karmaşık konulu kitaplarda, yerine oturmamış türler bir aradayken, bir de havada kalan kısımlar olunca 'ben ne okudum?' hissi oluşuyor. Hani klasik bir son vardır. Karakter uyanır ve bakar ki, yaşadığı onca tuhaf olay meğer rüyaymış. Yani inanın öyle bir son olsa tüm o fantastik ve açıklanamayan kısımlar birbirine bu şekilde bile bağlanmış olsa ve de şu yaş farklı aşk olayı olmasa kitaba yüksek puanlar verirdim. Ama hiç bir yere bağlanmayan imkansız, zorlama bir son ve kurguyu ben hiç bir zaman beğenmemişimdir.
Şimdi bir çok kişi bana karşı çıkabilir. Tamam kabul konu, içine katılan öğeler, fantastik olaylar farklı ve ilginç ama her insanın huyu, zevki farklı olduğu gibi kitap konusunda da benim beklentim, türünün belli, sonunun türe göre akla yatkın olduğu doğrultusunda.
Herkese beğendiği kitaplarla karşılaştığı, sağlıklı günler dilerim.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.