Özetlersek, romantizm tiyatro düşüncesinde yeni bir aşamadır. Bu
aşamada tiyatronun konusu, işlevi, biçimi yeniden belirlenmiştir. Roman-
tik akım, siyasal yaşamdaki özgürlük düşüncesinin.tiyatroda yankılanması
olarak ortaya çıkmış, klasik kurallardan bağımsız bir tiyatro anlayışını
getirmiştir. Romantizm, biçimsel kısıtlamaları aşma ve düş gücüne özgür-
lük tanıma açısından modem tiyatronun yolunu açmıştır.
Romantik tiyatro düşüncesi, tiyatro sanatının tarihsel gelişimi, traged-
yanın yapısı, türlerin özellikleri gibi konularda önemli saptamalar yapmış,
tiyatronun eğitme ve eğlendirme görevini yeniden yorumlamış, yeni bir
uyum anlayışı getirmiştir. Karşıtların dengelenmesi ile elde edilen bu
uyum, tiyatro sanatının tür farklılıklarında yansıyan ikilemlerini, korku
ve acıma gibi, yanılsama ve ironi gibi birbirine karşıt etkilemeleri tutarlı
bir bütün içinde görebilmemizi sağlamıştır.
Romantik tiyatro düşüncesinde tiyatroya, birey vicdanına ışık tutma,
insanı uygarlaştırma görevi verilmiştir. İnsanın iç gelişiminde ve çevresi
ile olan ilişkilerinin ileriye götürülmesinde tiyatro sanatına duyulan bu
güven, bu sanata felsefi düşünce katında değer kazandırmıştır. (s. 162)