Gönderi

222 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Spoiler Bütün hikaye Kuyucak köyünde doğup büyümüş Yusuf'un,10 yaşındayken anne babasının öldürülmesiyle başlıyor.Kaymakam ve jandarmalar geldiğinde hem tabiatı gereği hem de ailesinin ölümünden doğan üzüntüyü başkalarına hissettirmeme düşüncesiyle daha o zamandan gururlu yapısı, soğukkanlılığı ve dikbaşlılığıyla kaymakamı ve yanındakileri etkileyen bu çocuk büyüdüğünde daha bir dikbaşlı,umursamaz görünümlü ve soğukkanlı bir hal alacak,yine küçüklüğündeki gibi etrafindakilerini hayrete düşürecektir.Bu durum kaymakamla ilk tanistiginda onun işine yarayacakken büyüdükçe düşmanlar kazanmasına ve insanlarda ona karşı küçümsemeyle hayranlığın bir arada bulunduğu bir hissiyat var olmasına sebep olacaktır.Hiç oğlu olmayan ve bu çocuğa yufka yüreği dolayısıyla da acıyıp yanına alan Kaymakam Salâhattin Bey'in yanında yetişen Yusuf, Salâhattin Bey ile eşi Şahinde Hanım'ın kızı Muazzez'e küçük yaşlardan beri kendisinin bakmasıyla aralarında hiçbir kelimenin ifade edemeyeceği ve bu ikisinin hiçbir zaman da kelimeleri bir araya getirerek ifade etmeye çalişmayacağı bir bağ oluşmasıyla bu ikisi büyüdüklerinde iki ayrı insan değil bir bütünü oluşturan iki parça oluvermiştir.Aradan geçen yılların etkisiyle bu ikisinin arasındaki bağ nasıl ki büyüyüp olgunlasiyorsa kendileri de büyüyüp olgunlaşmıştır. Ne yazık ki kendilerine ait bu olgunlaşma şimdilik sadece fiziksel açıdan etkisini göstermişti.Bilhassa Yusuf'un gerek ailesinin acı kaybının verdiği teessürden kaçmak için hayatı pek lüzumsuz ve hafif bularak içine kapanması,gerek halk tarafından sevilen sayılan ve bir takım şeyleri bilirmiş gözüyle bakılan ve bu beklentileri de karşılayan Salâhattin Bey'in babasının aksine evde düzeni sağlayamayıp Şahinde Hanım gibi "yarım akıllı ve meşrep" birisine söz geçirememesiyle kendi nezdinde bilgili insanları ve bilgiyi küçümser bir tavır alması,gerek travmatik anıları ve sert bir mizacı olan ve de evlatlık olduğu için alınmasını istemeyen Yusuf'a pek ses etmeyen Salâhattin Bey'in onu hiçbir işe zorlamayıp rahat bırakması sonucunda aylaklığa iyice alışması gerekse de kendi köyünden farklı alışkanlıklara,karakterlere sahip dedikoducu,düzenbaz ve gereksiz yere yalan söyleyebilecek kadar garip gördüğü bu şehrin ahalisinden gerçek anlamda bir arkadaşlık veya dostluk edinememiş olmasının verdiği yalnızlık nedeniyle Yusuf 10 yaşında kaymakamın yanına geldiği vakitten harbin çıktığı ve olayların geliştiği 23 yaşına kadar geçen zamana kadar ruhu ve aklı zaman ilerlemeyi bırakmış gibi bir gün bile ilerlememiş ve köyün delikanlıları arasında en güçlü,en sağlam vücuda sahip olan Yusuf'un köyün en saf ve toy kişilerden birisi olmasına sebebiyet vermiştir. Bir köylü olan,bir "Kuyucaklı" olan Yusuf;şehirde yaşayan para babalarına,düzenbazlara,gücünü ve makamını kendisi için kullanıp halkı sömürenlere,kendisinden yapı gereği çok daha zayıf olanlara karşı kendini koruyamaz hale gelmiş ;tıpkı köylülerin iyi niyetli ve biraz da propaganda amaçlı "Köylü milletin efendisidir." denmesine karşın binlerce yıl boyunca,böyle olması her ne kadar kaçınılmaz olsa da,yukarıda bahsettiğim şahıslar gibilerinin kendilerinden çok daha zayıf olmalarına rağmen o küçük çocukların arıyla oynarken zulmetmelerine ve arıyı istedikleri şekilde yönlendirmelerine karşı koyamayan arıyla aynı kaderi paylaşması gibi,köylüler de Yusuf da kendini bu şahıslara karşı koruyamamış onlar nereye dürterse ya o tarafa doğru ilerlemiş ya da kaçmaya çalışırken kaçmaya çalıştığı kişilerin bir benzerini karşısında bulup sonunda onları eğlendirmekten başka bir işe yaramaz hale gelmişti. Yusuf bu oyunu çaresizce oynarken yazar durumu "Kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek,sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak... Tükenmek bilmez bir sabırla meçhulü beklemek..." diyerek anlatıyor. Bir gün bu eğlenceye bir son veriyor Yusuf, mamafih kimse için güzel bir son olmuyor.Ama bu kısma gelmeden söylenmesi gereken başka şeyler de var. Aralarındaki bağların bazı olaylar neticesinde kopma noktasına gelmesi nedeniyle bu bağlar önce üzüntüye sonra özleme en sonunda da bütün 'benliklerini ve hiçliklerini' kaplayan bir aşka dönüşmesi sonucunda Yusuf ile Muazzez evlenmiş ve hayatlarında ilk kez kendileri için oluşturulan düzenin dışına çıkmışlardır.Yazarın özellikle Yusuf ile Muazzez arasındaki aşkı birbirleriyle zaman geçirdikleri ilk zamandan beri oluşturmayıp kendisinin de anlattığı gibi birtakım vakaların gerçekleşmesiyle birbirlerinden uzaklaşma korkusu sonucunda hasıla olmuş gibi göstermesi,kimi okuyucuların ikisinin arasındaki durumu yakışıksız bulmasını ve de Yusuf'a karşı antipati beslememelerini sağlamış.Ki kendisi kimi zaman daha doğrudan kimi zaman da daha dolaylı bir şekilde ana karakterlerini bütün kitap boyunca korumaya devam etmiş.Karakterleri hem bize sevdirmek hem de bazı açılardan bir propaganda aracı olarak kullandığı bu kitapta karakterleri üzerinden kurduğu 'iyi insanlar' kavramını bozmak istememiş. Bu açıdan 'kötü insanlar' olarak konumlandırdıklarına ise her fırsatta saldırmış;ahlak,şeref ve vicdan niyetine bir pare bırakmamaya çalışmıştır. Muazzez ile Yusuf,bulunduğu makamın görevlerini düzgün,dürüst ve hakkaniyetli bir şekilde yerine getiren nadir insanlardan olan ve kendilerini yukarıda bahsettiğim eğlenceden korumaya ve uzakta tutmaya muktedir tek kişi olan Salâhattin Bey'in vefatıyla uzun zamandır ağzından salyalar akarak Yusuf ile Muazzez'i izleyen Şakir gibilerinin kucağına düşmüştür.Daha küçük bir çocuk olan Muazzez'i tıpkı Yusuf'u oynattıkları gibi oynatan bu ahali, Yusuf'un olayları çok geç fark etmiş olmasına rağmen sonunda cezasını bulmuştur.Sabahattin Ali'nın köylünün ve de mazlumun zulme karşı bir başkaldırısı olarak resmettiği bu tablo mazlum"lar"ın zalimlere başkaldırısının bir minyatürü olarak kurgulanmış.Ama ne yazıktır ki yazar bu tabloyu zalimlerin uzun,refah ve güzel bir yaşamdan sonra ani ve kolay bir ölümle karşılaştığı;mazlumların da acılarına yeni acılar kattığı kendilerine ait tek parçanın da elinden kayıp gittigi bir tabloda resmetmiş. Ne yazık söylemek gerek ki sistem değişir,ideolojiler değişir fakat zalimler ve de malzumlar baki kalır... Yusuf'lar Muazzez'ler baki kalır...
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021176,5bin okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.