Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Avrupa Seyahatnamesi
Fatih KERİMİ Çağrı Yayınları İstanbul, 2001 144 sayfa ISBN: 975-454-043-08 8 TL Fatih Kerimi'nin Avrupa Seyahatnamesi, yakın dostu Şakir Efendi'yle birlikte 1899 yılının şubat ayında demir yoluyla yaptıkları; "hem ziyaret hem ticaret" anlayışıyla Batı Rusya, Almanya, Belçika, Fransa, İtalya, Sırbistan, Bulgaristan ve İstanbul üzerinden deniz yoluyla Kırım ve tekrar memleketleri Orenburg'a dönmeleri sırasındaki seyahatlerinin gözlem ve yorumlarını konu alır. Avusturya. Tatar edebiyatının 20 yüzyıldaki önemli kalemlerinden olan Fatih Kerimi, seyahatnamesiyle: Müslüman bir Tatar Türk'ünün gözünden 19. yüzyılın sonu itibariyle Britanya dışındaki önemli Avrupa ülkelerinin ve Avrupa'daki egemen anlayışın fotoğrafını çekmiş; okuyucuya Avrupa ile -Tatar Türkleri özelinde- Müslümanlar arasında mukayese yapma imkanını sunmuştur. Bunu da oldukça başarılı bir şekilde yaptığı aşikar bir biçimde görülmektedir. Fatih Kerimi 1870 yılında Tataristan’da doğmuştur. İlk eğitimini köyünün mollası olan babasından almış, ardından 11 yıllık bir medrese öğrenimi görmüştür. 1890’da okumak için İstanbul’a gelen Kerimi, Ahmet Mithat Efendi’nin yardımıyla Mekteb-i Mülkiye’ye girmiştir. Burayı bitirdikten sonra Kırım’ın Yalta şehrinde iki yıl öğretmenlik yapan Kerimi Orenburg’da ceditçilik anlayışına sahip öğretmenlerin yetişmesi için eğitim vermiştir. Babası tarafından Orenburg’da açılan matbaanın başına geçmiş ve toplamda 1 milyona yakın gazete ve derginin basılmasına katkıda bulunmuştur. Rusya Müslümanlarının sosyal ve siyasi hayatında önemli katkılar yapan Kerimi hem gazetecilik, hem muallimlik, hem matbaacılık hem de müfredat programcılığı yapmak suretiyle 19 ve 20. Yüzyılda Rusya Müslümanlarının aydınlanmasını ve bilinçlenmesini sağlamak için her türlü baskıya rağmen çalışan aydınlar hareketi olan ceditçiliğin önde gelen isimlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Bolşevik İhtilali’nden sonra sosyalizme meyleden Kerimi çalışmalarına bu yönde devam etmiştir. Fatih Kerimi 1937 yılında Türkiye lehine casusluk yapmak ve Stalin’in öldürülmesi için kurulan bir terör örgütüne üye olmak gibi asılsız suçlamalarla idama mahkum edilmiş ve aynı yıl 67 yaşına kurşuna dizilerek öldürülmüştür. Ölümünden 27 yıl sonra 8 Aralık 1959’ SSCB Yüksek Mahkemesi tarafından suçsuzluğuna karar verilmiş ve itibarı iade edilmiştir!.. Tatar edebiyatının önemli kalemlerinden olan Fatih Kerimi seyahatnamesinde; 15 Şubat 1899'da Orenburg’dan trenle harekete geçilmesi ve üç buçuk ay süren seyahatte uğranılan/gezilen; Moskova, Petersburg, Berlin, Köln, Brüksel, Paris, Nis, Monte Karlo, Milano, Miran, Viyana, Budapeşte, İstanbul ve Bahçesaray şehirlerine yönelik ilmi, edebi, kültürel, sosyolojik, tarihi ve coğrafi gözlemlerini akıcı bir dille kaleme almıştır. Eser, günümüzden yaklaşık yüz yirmi yıl önce yazılmış olmasına rağmen Fatih Kerimi'nin esprileri neredeyse günümüz orta yaş kuşağındakilerle aynıdır. (s. 10) Fatih Kerimi; Rusya Müslümanlarının gerek halk gerekse de "ulema kesimi" olarak okumaktan, yenilikten yana Avrupa'nın fersah fersah gerisinde olduklarını gerçekçi bir dille ortaya koymuş (s. 14); Tatar Türklerinin Rusya'daki en kalabalık Müslüman-Türk topluluklardan olmalarına rağmen kendilerini yetiştirmek için, kendi kendilerine yetmek için neredeyse hiç gayret etmediklerini üzüntüyle dile getirmiştir. (s. 23) Örneğin; Petersburg’da sayı bakımından Tatarlara göre oldukça az olan Rum, Ermeni, Yahudi, Polonyalı, Alman hatta Çinlilerin dahi ibadethaneleri, okulları, vakıfları ve yetimhaneleri olmasına rağmen Tatarların bu kurumlardan hiç birisini oluşturmamış olmasını utanılacak bir durum olarak görmektedir. (s. 48) Fatih Kerimi; Almanların yüksek dil şuurunu, gelişmiş fabrikalarını, bilinçli tarım uygulamalarını (s. 66) ve sokaklarının temizliğini takdir etmiştir. (s. 69) Kerimi'ye göre; Fransa her açıdan Avrupa'nın en önemli, en gelişmiş ve en kültürlü devletidir. (s. 77-78) Kerimi, İstanbul özelinde yaptığı Osmanlı Devleti değerlendirmelerinde ise; İstanbul'un arabeskliğini ortaya koymuş; bütün çarpıklıklarına rağmen o günün dünyasında en gelişmiş İslam memleketinin Osmanlı Devleti olduğunu belirtmiştir. Avrupa Seyahatnamesi; gerçekçi bir bakış açısıyla kaleme alınmıştır. Dönemin ruhunu, havasını ve anlayışını sade bir dile ama can alıcı örneklerle yansıtan eser; hacim bakımından küçük olsa da okuyucu da bıraktığı etki olarak oldukça büyüktür. Eserin Türkiye Türkçesine çevrilmesindeki başarı okuyanın işini oldukça kolaylaştırmaktır. Kerimi'nin en ince ayrıntısına kadar yaptığı tarif ve tasvirler okuyucuya adeta bir seyahatname belgeseli izliyor hissi vermektedir. Eserin günümüz baskılarında kitaba ek olarak o günkü haritacılık usulüne uygun olarak hazırlanmış bir güzergah haritası olsaydı (aslında hazırlanması çok da zor olmayan bu eksiklik pek çok seyahatnamede görülmektedir) hem eserin sunum kalitesi artabilir hem de okuyucunun olaylar ve yerler arasında kuracağı bağlantılar daha da güçlü hale getirilebilirdi.
Avrupa Seyahatnamesi
Avrupa SeyahatnamesiFatih Kerimi · Çağrı Yayınları · 200132 okunma
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.