Gönderi

"... Tuhaf, yaralılarını kendi hekimlerime tedavi ettirdim ve ölülerini şanla gömdürdüm." dedi İskender. "Sorun da bu işte. Pers'ler ölülerini gömmezlermiş." "Ne?" "Pers'ler toprağı ve ateşi kutsal, cesedi murdar sayıyor, bu nedenle ölüyü gömmekle toprağı zehirlediklerini, bizim yaptığımız gibi yakmakla da onlar için bir tanrı olan ateşi kirlettiklerini düşünüyorlar. Cesetlerini tepelerde, dağlarda inşa ettikleri yüksek kulelere koyup zamanla çürümelerini, yırtıcı kuşlara yem olmalarını sağlıyorlar. Bu yapılara da "sessizlik kuleleri" adını veriyorlar." İskender, tek bir söz bile etmedi. Kalkıp kendi çadırına yürüdü. Değer verdiği bir ulusun geleneklerini anlamayıp, istemeden de olsa ters davrandığı için utanıyordu. " Üzülmemelisin bunu bilemezdin.." dedi onun hala hüzünlü olduğunu gören Eumenes. " Onun için değil, düşünüyordum da.. " " Neyi?" "Perslerin şu geleneklerini.." "Bence hala göçebe oldukları döneme ilişkin bir töreyi koruyorlar.." "Törenin büyüklüğü de burada zaten, atalarını unutmadıklarını gösteriyor bu. Dostum şunu bil ki, eğer savaşta ölürsem ben de sonsuzluğa dek o sessizlik kulelerinde uyumak isterim!"
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.