Gönderi

Basit bir kareli defter de yeterdi Samatya istasyonunu anlatmak için akşamı beklerken beklerken parçalanmış umutları biraz önce yağmur yağmış o istasyon hüzün dağıtırken uzaktan bakanlara bile kıyı yolundan geçenlere ve yolculara ki hüznün kendisidir biraz şairdir akşama doğru anlayışla bakar istasyon şefi hafif gülümseyerek ve aldırmaz bile ve birden gün geçer aldırmaz tirenlerle yolcularla yüklerle biletlerle pasolarla geçer gün ve Egemen Berköz evine döner Kupkuru yüreği hüzünden hat boyu kırık dökük ev içlerinden akşama doğru bir gün bir kadın çamaşır asarken memelerini görmüştür bir gün don fanle bir adamı sabah sabah pilav yerken bir gün her gün çocuklar görmüştür kirli ve arsız bir gün her gün insanlar biletler istasyon memurları ve bir gün Egemen Berköz evine döner Sabah midesi bozuk öğlen fasulye kılçıklı bir parti satranç oynamış iki metin yazmış Pavese’den birkaç sayfa okumuş birkaç çıplak kadın resmi bakmış pencerede birkaç dal ağaç ve birkaç ondört onbeşinci kat uzaklarda rüzgârda perde uçuşmuş durmuş sonra aklında kaktüsleri sonra Ben Shahn’nın ve Amerika’nın insanları sonra Töbder’in ve Türkiye’nin insanları sonra çantasında bir ufak yeni sonra elinde bir küçük kavun sonra içinde kıpırdanan bir şeyler Egemen Berköz evine döner tirenden inip istasyondan çıkıp istavritlere kolyozlara bir göz atıp tırmanır Mütesellim yokuşunu tırmanır Ünal apartmanının merdivenlerini düşünür ta beşinci kat onaltı numaranın kapısına kadar düşünür bir kareli defter de yeterdi basit bir kareli defter de. (Ağustos 1978) Egemen Berköz
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.