Gönderi

153 syf.
8/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Gerçekten "Sıradışı Bir Ödül Töreni" okudum. Sadece tören değil, kitap da sıradışıydı :) Hikayenin başlangıcı, gelişmesi ve sonucu arasında inanılmaz fark var. Bu anlamda şaşırtıcı bir son sizi bekliyor diyebilirim. Kitabın sonundaki ödül töreni, hikayede anlatılan aşkların, ideallerin köküne kibrit suyu dökmüş. Kitabın sonunda, ana karakteri oluşturan Nezaket'in ideallerine kavuşmasını ve aşkıyla buluşmasını ya da yazarın diğer bir hikaye kitabı olan "Zafer Yahut Hiç" kitabındaki gibi bir trajedi bekliyorsunuz, ama hiçbiri olmuyor. Beklenilmeyen bir kurguyla bitmesi de bir yandan iyi olmuş dedirtiyor. Zira, öbür türlü yine bir yeşilçam havasında bitecekti kitap. Ödül töreninde yaşanan absürtlükler ve trajikomik hadiselerle aslında bir çok çarpıklığa değinilmiş hikayede. Organizasyonu üstlenen ve ödül alacak kişileri belirleyen avukatın, Nezaket'in "Aşkolsun hocam! Bu manyakları bulmak için çok mu çalıştınız?" sorusuna, "Gazetelere baktım, sanat dergilerine. Edebiyat hocalarına sordum, televizyonu takip ettim. Ne bileyim ben, metropolde değiliz, taşradayız. Baktım en çok bunların sözü ediliyor, gündemde bunlar var." şeklinde verdiği cevapta saklı aslında ironi. Medyanın, aslında "değer" değil, "popülarite" ürettiği, bu popülaritenin kalitesizliği anlatılmış hikayenin "sıradışı tören" kısmında. Kitabı ilk bitirdiğim an, şaşırdım, dumura uğradım diyebilirim. "Bu nasıl son arkadaş", dedim. Fakat sindirmek için biraz beklemek lazım demek ki. Ne bileyim, hikayenin kurgusu biraz garip olsa da, ayrı bir lezzet aldım. Bu arada,hikayenin kurgusu açısından hiçbir önemi olmasa da kitapta yer alan bir yanlışlığa değinmek istiyorum. Sadece okuduğum baskısında mı var, yoksa halen basılmakta olan kitaplarda da bu yanlışlık var mı bilmiyorum. Okul müdiresi Saadet Hanım'ın hayatına değinildiği 56. sayfada, Saadet Hanım'ın; mesleğe başladığı yıl talihsiz bir evlilik yaptığını, kocasının aynı okulda çalışan başka bir hoca hanımla kaçtığını ve bir daha da dönmediğinden bahsediliyor ve annesinin de aynı kaderi yaşadığı, kocasının onu terk ettiği ve İstanbul'daki dostu ile evlendiği anlatılıyor. Kitabın, 100. sayfasında ise bu sefer Saadet'in bir tüccarın oğlu ile evlendirildiği, evlendiği kişinin onu terk edip İstanbul'daki dostuna gittiği anlatılıyor. Aslında, İstanbul'daki dostuna giderek eşini terk eden adam, kendi eşi değil, annesinin eşi olarak anlatılmıştı 56. sayfada. Neyse, çok önemli olmasa da, gördüğüm bir yanlışlığı paylaşmak istedim. Velhasıl, sıradışı bir hikaye barındıran "Sıradışı Bir Ödül Töreni" kitabını okumanızı tavsiye ederim. Ancak, beğenip beğenmeyeceğinize dair bir garanti veremem. :) İyi okumalar dilerim...
Sıradışı Bir Ödül Töreni
Sıradışı Bir Ödül TöreniMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20131,260 okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.