Kaplamanın çatlağında saklanan örümceğin
kafasındaki sekiz parlak kara amber damlası.
Kırmızı balığın gözü kendi duru dünyasından
bizim derinlik ve yok oluştan ibaret dünyamıza bakan.
Loş bir salonda üç parçalı bir ayna
çoğaldıkça küçülen kendi karanlığında.
Bir teleskop şehrin öbür ucunda ya da Eldebaran yıldızında.
İnandığın o kıskanç tanrı. Komşularının iflah olmaz hırsı.
Güneş, ta kendisi, dönmeye başladığında
yalnızca bir kez göz göze geldiğin.
Odandaki yaşlı hayalet
hiç görmediğin
o ürkek misafirin.
Yolunu kaybettiğin ormanlar,
nereye gittiğini senden iyi bilen.
-Ursula K. Le Guin