Gönderi

248 syf.
10/10 puan verdi
Cemal Abdunnasır, İhvan-ı Müslimin hareketinin yardımıyla iktidara gelmiş, ancak kendisi için tehlike gördüğü hareketi tasfiye etmek için zalimce bir mücadeleye girişmiştir. Nasır ciddi bir hatiptir ve halk kitlelerini arkasından sürekleyebilecek bir karakterdir. Ferman niteliğindeki "Ulusa Sesleniş" konuşmaları meşhurdur. Destek veren kitlesi o kadar arkasındadır ki, Mısır tarihinin en büyük hezimetlerinden olan altı gün savaşı (İsrail Savaşı) neticesinde bu egoist ve narsist adam istifa etmesine rağmen, halk beni istiyor diyerek tekrar yönetime gelmiştir. İşte böyle bir megolaman, narsist ve hayalperest bir adam ve onun yardakçıları ve dalkavukları, güzelim insanları işkencelerde, hapishane köşelerinde inim inim inlettiler. Zulümden en çok nasibini alan, bu dönemin serlevha şahsiyeti Seyyid Kutub'tur. Özür dile, idamını geri çekelim diye haber gönderdiklerinde; "Benim inancım zalimlerden af ve merhamet dilememe müsaade etmez." diyerek merhamet dilenmemiş ve idam edilmiştir. Bu zulümlerden nasibini almış, işkence görmüş binlerce kişiden biri olan Zeynep Gazali, zulüm dönemini, yaşadıklarını anlatmış. İnanın, yapılan psikolojik baskıları, alçakça işkenceleri okuduğumda "Bu da yapılır mı be hey zalimler?" demedim. Hiç şaşırmadım yapılanlara. Her egoistin, her narsistin yapacağı adiyattan fiildir işkence. Özellikle de hapsetmek. İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana uygulanan en acımasız işkence türüdür. Şu virüs belasında birkaç hafta evinizden çıkamayınca yaşadığınız iç buhranları düşünün. Ve bir de aylarca, yıllarca küçücük bir hücrede haksız yere hapsedilmekle kıyas edin. Peygamber torunu Hz. Hüseyin, Abdullah İbni Mübarek, İmam Azam Ebu Hanife, İmam Şafi, Ahmed Bin Hanbel, İmam Malik, Abdullah ibni Zübeyr ve daha niceleri, otoriteye biat etmediler, muktedirlerin emrettiklerini yapmadılar diye hapsedildiler, işkence gördüler, hunharca katledildiler. Yüzyıllar geçiyor, ama zalimin zulmü, kini, nefreti geçmiyor. Allah Resulü, cahiliye araplarının savaş sonlarında yaptıkları, düşman saflarında savaşmış ve ölmüş savaşçıların burnunu, kulaklarını kesme adetini (müsle) niye kaldırmış? Cesedin bile bir dokunulmazlığı vardır. Bırakın yaşayan insanı, ölmüş bir insanın bedenine bile dokunamazsın diyor Allah Resulü. Parmak kesmek, tırnak çekmek, darp etmek, taciz etmek, aç susuz bırakmak... Ahmet Arif gibi diyeyim "Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, umutlarını yok ettiniz, bahçeleriniz bahar görmesin."
Zindan Hatıraları
Zindan HatıralarıZeynep Gazali · Madve Yayınları · 20012,110 okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.