Gönderi

S.Ökten:..Merhum Turgut Cansever bir şehirli, aynı zamanda bir kültür, medeniyet adamı, sanatkâr ve bilge bir düşünür idi. İnsanî bir şehirden bahsederken diyordu ki: “Bir şehir, yürüme mesafesi içerisinde olmalı ki bütün ihtiyaçlarınızı temin edebilesiniz." Kuzey Avrupa şehirlerinde gördüğüm için,yürüme mesafesine ben bisikleti de katıyorum. Bir baştan bir başa en çok iki kilometre olan bir kare düşünün. Bunun içerisinde bütün ihtiyaçlar mevcut; daha mübrem ihtiyaçlar için de tramvay veya tren var. Böyle yaptığınız zaman o şehirde yaşama imkânı kolaylaşıyor insanlar için. Hep söylüyorum, hatırlatmak babında tekrar söyleyeyim: Bizler beşer olarak, Müslümanlar olarak; tabiatla, âlemle, özellikle de toprakla, semayla ve suyla teması kesmemeliyiz. Gökyüzüne, semaya, arza baktığınızda, o yüce sanatçının eşsiz eserini, hayatı ve mematı görebilirsiniz. Suya baktığınızda hayatın kaynağını görebilirsiniz. Batı şehirlerinde de su vardır; ama orada fonksiyoneldir, işlevseldir. Bizde su, işlevsel olmakla beraber simgeseldir; çünkü hayatın kaynağı sudur. Akan çeşme, o çeşmenin kitabesi bizde bir simgedir. "Akan su ziyan oluyor," derler. Hayır, 0 su ziyan olmaz. Siz o suyu kirletmezseniz o su deveran eder. İnsan suyu kullanır; ama kirletemez, kirletmemesi de lazım. Eskiler, “Su gibi aziz ol," derlerdi. Bu çok mühim bir dua. Niye? Çünkü hayatın kaynağı sudur da ondan. Ve cealna mine'l mâ-i külle şey-in Hayy, yani "Her Şey sudan hayat buldu," diye buyuruyor Cenab-ı Allah.
·
4 görüntüleme
kitap editörüyüm okurunun profil resmi
Kaliteli istifadeli paylaşımlar için teşekkür ederim kıymetli kardeşim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.