Isaac Asimov, yazın sanatının hemen her alanın da eser vermiş bir üstat. Ünlü 'Ben Robot' romanının ve Üç robot yasasının hem yazarı hem mucidi. Bu haliyle fütiristik filozof / sosyolog ünvanlarını hak ettiğini düşünüyorum. Çelik Mağaralar romanının aslında iki açısı var. Ben Robot eserinden sonra uzaya açılan insan oğlunun robotların yardımıyla nasıl yeni Uzaycı Dünyaları denilen 'cennetler' yarattığını anlatıyor. Tabi Arz da kalan insan oğlunun bu uzaycı dünyalarının getirdiği blokaj ile nasıl Arz'da 'kapana kısıldığı' da romanın diğer bir konusu. Roman aslında öldürülen bir uzaycı bilim adamının katilinin aranışı öyküsü etrafında hem uzaydaki 'cennetlerin'de durağan bir hayat etrafında artık tarihsel ilerleme güdüsünü kaybetmiş uzaycı dünyalar ile dünyada çelik kubbeler içerisindeki ultra mega kentlere kendini gönüllüce hapsetmiş Arzlıların sosyal ve tarihsel bir incelemesini yapıyor. Romandaki en ilginç metaforlardan birisi Çelik Mağaralar olarak adlandırılan Mega Kentlerin aynı zamanda koruyucu ve yalıtılmış özellikleri nedeni ile bir 'rahime' benzetilmesi. Bu 'rahim' metaforu serinin ilerleyen kitaplarının da yazılmasını gerektirecek olan Arz'ın ve insanlığın yeniden 'doğum sancıları'na kaynaklık ediyor.

Çelik MağaralarIsaac Asimov · Baskan Yayınları · 1983933 okunma

·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.