insanlar neden birbirini severler?
yalandan birbirlerini sevenleri gördükçe
bu sorunun cevabını aramaktan yoruldum.
ısırdığım elmalarda, kendine geç kalmış hayatlardan yoruldum.
gözlerim kurudu göğe bakmaktan
kuruyan gözlerimi ıslatmayan göğe bakmaktan yoruldum.
çocukluğumun çantalarını kurcaladım
bir ömür dolusunca yetecek yağmur gördüm.
mayısın sonlarında, yüklemsiz cümleler gibi kaldım
bir sepet dolusu elmayı
mezarlıklarda oynayan çocuklara taşımaktan yoruldum.
gazete eklerinde birbirini öven kötü şairlere bakmaktan yoruldum.
durup, bakmaya devam edersem onlara,
bu satırların arasında kalmaktan korkarım.
sen olsan, korkmaz mısın?
yeni kitaplar aldım,
mayıs ferahlığı gibi kokuyorlar raflarda
kalkıp bir çay demlesem,
bir şarkı açıp, onlara doğru yürüsem;
kültür, sanat, edebiyat ve çay desem,
burç yorumlarına da baksam...
kendimi yormaktan bıkmışken, meğer bir rüyadaymışım.
ben o rüyada, yaşamaktan yoruldum.
kalkıp, büyük şairlerin kitaplarını karıştırsam,
Edip Cansever'i, Turgut Uyar'ı, İsmet Özel'i,
geçer mi çağdaş edebiyatın iniltileri?
konuşma diline yakın üç beş şiir yazsam,
modern kelimesini de eklesem yanlarına
koşarcasına gitsem hayatın en yakışıklısı ölüme.
büyük sözler sarf etsem,
fiyakalı diyaloglar kursam,
endüstri telaşı içinde,yaşanmışlığı olmayan şarkıları tekrar dinlesem...
dişlerimin arasından kan sızlıyor,
ağaçlar buna şahit.
kendimle yapayalnız konuşmalar yapmaktan yoruldum.
nasip değilmiş, derim
hayır, dilirmedim de.
Ama aklımı, çoktan kaybettim.
ama görmeliydiniz,
düşünürken gözlerimin güzelliğini.
beni ve en çok da Allah'ı (!)