Aldığın nefes ciğerlerini acıttığı zaman konuşalım, şimdi yaran yarama denk değil. Senin gönlün bende dursun Git, bir zaman durul da gel. Elbet bir gün yorulursun, Düşürsünler, kırıl da gel. Hasılı; yanlış kıyılarda çırpınıyor bu yaşlı deniz Bu ağır suyu bu ince kum kaldıramıyor.
kırılmadım, kayıplarımı,
bir ah ağacındaki çaputlara astım
uzaklara sürsün rüzgâr, çok uzaklara
öyle ki, incinmesin hiç kimse,
bir 'ah' kadar.
|| yasin gültekin*
suçun ve günahın,
bazı anlarda başkalarınca yok sayılmaya karşı,içinde utanç saklayan bir başkaldırı biçimi olduğunu,kınanmanın,ayıplanmanın bir ceza olmaktan çıkıp varoluşun ispatına dönüştüğünü keşfettiğimden bu yana gizli bir rahatlama içindeyim.