Aslında sadece ahlak bekçilerini değil erdem sahiplerinin erdemsizliğine de taşlama var.Bir de çevreyle toplumla şekillenen kalıpların, değer yargılarının degersizliğini de yüzümüze vuruyor. Salt iyiliğin eleştirisi de düşündürücü. Kendisini reddeder gibi kör bir şekilde sorgulamayıp kabul etmeyi reddediyor; onunla ayni fikirde olup olmama meselesi değil, insanın kendi sorgulamasında varacağı sonuçlar...İnsanin dünyayla, yaşamla olan savaşında, mücadelesinde veya anlam çığlığında her ne tabiri adlandırıyorsa önce kendi içindeki savaştan sağ çıkması lazım sanki.