Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı Rahibe. Denis Diderot hakkında çok şey okudum. Görüşlerinin, kalıplaşmış düşünceleri yıkmak adına söylenmiş cümlelerden ibaret olmadığını bilecek kadar fikir sahibiyim kendisi hakkında. Bilmeyenler için kısaca bahsetmek gerekirse; 18. yüzyıl filozoflarından ve Aydınlanma'nın önde gelen isimlerinden biri Diderot. Ayrıca, 35 ciltlik Ansiklopedi'nin de baş editörüdür. Kendisi ile aynı dönemde hepimizin yakından takip ettiği Descartes, Leibniz, Voltaire gibi düşünürler de bulunuyor. Dinler ve bu dinlerin boyunduruğu altına giren halk ile ilgili fikirleri çok cesurcadır Diderot'nun. Belirli bir tarihte ortaya çıkan dinlerin yok olacağını ve sadece hepsinin temeli olan doğal dinin yaşayacağını savunmuştur. Eserlerinin çoğu toplatılmış, yasaklanmış ve kara listeye alınmıştır Diderot'nun. Yazdıkları yüzünden zindana kapatılmış, evi basılmış ve tutuklanmıştır da. İşte bu eserlerden biridir Rahibe. Kilise'yi de karşısına almıştır bu romanla. Ailesi tarafından istenmeyen, kabul görmeyen Suzanne Simonin 16 yaşında bir genç kızdır. Güzelliği ve karakteri ailesini hep rahatsız etmiştir. Bu nedenle bir gün ailesi tarafından Sainte Marie manastırına gönderilir Suzanne. Bir rahibe olacak ve hayatını dine bağlı bir şekilde sürdürecektir bundan sonra. Peki Suzanne rahibe olmak istemiş midir? Bu ona hiç sorulmamış ama ailesini memnun etmek adına sesini de çıkarmamıştır başlarda. Ancak zaman geçtikçe üstündeki bu giysinin, kaldığı manastırın, yaşadığı hayatın -ki hayat denebilirse buna- kendisine hiç de uygun olmadığını keşfedecektir baş karakterimiz. Ve yaşadıklarını Croisemare Marki'sine anlattığı bir mektup yazar. Biz de aslında o mektubu okuruz Suzanne yazarken. İşte her şey o zaman başlayacak, isyanın ve başkaldırının gölgesinde yaşayacaktır Suzanne. Bence kitabın en önemli kısımları, Suzanne tarafından anlatılan kilise yaşamıdır. Rahibelerin ve çevrenin tasviri, yapılan gözlemler fazla iğneleyici olsa da kitabın gücünü arttırmıştır. Annesi ve babasınca hor görülen küçük bir kızın, "Rahibe anneleri" ile olan diyalogları kan dondurur. Her ne kadar rahibe olmak istemese de, herkes onun içindeki cevheri görmüştür ve bunu boşa harcamamasını tembihleyip dururlar ona. Türlü işkencelerde bulunur, cezalar verirler. Tanrı yoluna girmiş rahibelerin (!) yaptığı bu zulüm ve işkencenin sınırı da sonu da yoktur kitapta. Aç bırakma, kırbaç, dayak ve hatta baş rahibenin cinsel tacizini bile yaşar Suzanne. Yine de gözünün feri sönmez, davasına daha sıkı bağlanır. Tek amacı olan kiliseden çıkmak ve rahibelikten caymak için hep savaşır. Karakter çözümlemeleri de bir hayli vurucu Rahibe'nin. Suzanne her gittiği manastırda farklı kişilikte rahibelerle karşılaşmıştır. Kimi Tanrı yolundan ayrılmaz, kiminin eylemleri ile sözleri arasında hiçbir tutarlılık yoktur, kimi kilise tarafından dayatılan bekaret şartını kendince çiğner, kimi de sadece olduğu yerden kaçmak için gelmiştir manastıra. Kitabın sonlarına doğru, kilisenin kara listesinde olmasını yadırgamadım eserin. Çünkü öyle açık seçik anlatıyor ki Diderot, kanı çekiliyor insanın. Olur mu böyle şey dedirtiyor okuyucuya, yapar mı bunu kendini Tanrı yoluna adayanlar! Sonra bir durup düşününce neden yapmasın ki diyorum. Niye o da kendi tarzında dini sömürmesin! Sonuç olarak birkaç şey yazmam gerekirse, Diderot okuyucuyu düşünmeye ve dini kullanan her kesim hakkında karar vermeye yöneltmiş. Okuduğum şeyler canımı sıkmış, sinirimi bozmuş ve beni rahatsız etmiş olabilir. Nedeni, okuduklarımı gündemle ve görülen davalarla bağdaştırmamdır. 1760 yılında böyle bir kitap yazmak cesaret ister. Bunu yazana da olsa olsa saygı duyulur. Ben kitabı döneminde değerlendirmekten yana değilim. Her devir için, her sömürü için, her iyilik adı altında yapılan kötülük için değerlendirdim. Okuduğuma sevindim... Tavsiyemdir.
Rahibe
RahibeDenis Diderot · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2015780 okunma
··
2 artı 1'leme
·
1.587 görüntüleme
Başak Otsukarcı okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme yazısı olmuş elinize sağlık
fazi okurunun profil resmi
Teşekkür ederim...
yazar okur okur yazar okurunun profil resmi
İncelemeniz harika. Kitabı ve yazarı çok merak ettim, ama gözüm de korktu. Çağın, dünyanın, ülkemizin Vicdanı yaralayan ve insanlığımızdan utandıran işleri çoğaldıkça, (hiç eksilmiyorlar malesef) ben yılgınlığa kapılıyorum. Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil'lerimiz artık belimizi büküyor. O kadar ağırlaştı. Susmayıp da söyleyenlere saygı duymak ve destek olmak gerek elbette. "Her devir, her sömürü, her iyilik adı altında yapılan kötülük için değerlendirdim" cümleniz de benim için önemli. Teşekkürler.
fazi okurunun profil resmi
Kitap dönemi sorgulatan hatta bence hâlâ devam eden birçok konuya da değinen gerçeklerden oluşuyor. Kitabı okuyunca da hislerinizin yorumunuz ile aynı olacağını düşünüyorum. Mutlaka okuduktan sonra sizden de yorumunuzu bekleyeceğim. Teşekkür ederim... 🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.