George Orwell’ın 1945 yılında yayınlanan bu kitabı fabl türünde ele alınarak siyasi hiciv romanıdır. Stalin’i ve kapitalizmi eleştirmektedir.
Kitabın başından sonuna kadar okuduğumda kendisiyle çeliştiğini, pek çok olayda kopukluk olduğunu fark ettim. Açıkçası 1984 eseri daha başarılı ve daha iyiydi diyebilirim. Bu kitabı bir süredir okumak için erteliyordum ama iyi ki ertelemişim çünkü gerçekten sevmedim.
Kitap içerisinde geçen olaylarla o dönemde yaşanan olayları araştırıp karşılaştırdığımda pek çok göndermenin tamamen kişisel ve yandaşça olduğunu fark ettim. Günümüz şartlarında da bunu görmek pek mümkün. Çünkü herkes düşüncelerince bir şeylere karar verip yorum yapabilir. Bu eserimizde tamamıyla Orwell’ın düşüncelerini ele alır.
Mesela kitabın başında geçen 7 kutsal kural daha sonrasında değiştirilmektedir. Buradaki gönderme bir kişinin yönetime geçtiğinde kuralları istediği gibi değiştirme hakkının olduğunu sanması yönünde yapılmıştır.
Okuma bilmeyen hayvanlara okunan kuralların, okuyan kişinin kelime ekleme çıkartma yaparak istediğini söyleme yetkisi verdiği bir bölüm vardı. Burada da aynı durum söz konusu.
Kitapta var olan koyunların sürekli yorumda bulunmaması, fikirlerini dile getirmemesi ve hep aynı şeyi tekrarlaması durumu da günümüzdeki “koyun sürüsü” psikolojisine ve o dönemdeki sorgusuz sualsiz inanan topluluğa bir gönderme olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca kitaptaki en önemli karakter ise Domuz. Domuzu tamamen Stalin’in yerine koyarak romanını tamamladığını anlamamak zor olurdu.
Çoğu eser yazıldığı dönemi ele alınarak ve o dönemden etkilenerek yazılmıştır. Ancak bazı durumları ve olayları araştırmadan bu kitapların haklı olduğunu dile getirmek yanlış olur. Ben kendisi içinde çeliştiği birçok olayı anlatmak istesem de siyasi konulara eğilimi olacağı için burada incelememi bitirmek istiyorum. Keyifli okumalar dilerim.
