Gönderi

266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Uzun zamandır elimde olan fakat bir türlü okuyamadım bir kitabı nihayet okudum. Kitabın konusundan bahsetmeden önce kitaba karşı birkaç düşüncemi belirtmek istiyorum. Kitaptaki insanlar, onların düşünce sistemi, her şeye karşı olan kayıtsızlıkları gerçekten çok iyi işlenmiş, ben okurken birçok kez ikileme hatta şaşkınlığa düştüm. Kitaptaki betimlemeler o kadar fazlaki, görsel anlatım olsaydı daha açık bir şekilde anlayabilirdim diye düşünüyorum çünkü zaten dili hafif ağır bir kitap ayriyeten bu kadar çok tasvirin bulunması işleri birazcık daha zorladı benim için. Karakterler beni bazen şaşkına çevirdi diyebilirim. Fakat bu da kurgunun bir gereksinimi diye düşünüyorum çünkü ben o şartlarda değildim ve karakterlerin o şartlarda ve onlara karşı savaşındaki düşünce tarzları bazen bana saçma geldi diyebilirim özellikle son sayfalarda belki de. Fakat gevel olarak kurgu, kesinlikle öngörülebilir gelecek gibi hissettirdi ve açıkçası korkuttu. Gerçi biz şu an bir nevi o kurguyu da yaşıyormuşuz gibiyiz. Düşünmeyen, sorgulamayan kısımlar özellikle. Üretici olmaktan çok tüketici olarak faaliyet gösteriyoruz ve bu da kurgu ile uyuşuyor. 1932'de yazılan bu roman, yazarın gerçekten olağanüstü bir öngörü yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor dememe gerek tok sanırım. Gerçekten hayran olunası bir şey. 5/5 . . . "Mutsuz olma hakkımı istiyorum." "İnsan eğer sorgulamaksızın kabullenmeye şartlandırılmamışsa, mutluluk, gerçekten çok daha zor bir uğraş." . Romanın kurgusu Londra'da 26. yüzyılda geçmektedir ve distopik bir atmosfer mevcuttur. Romanda üreme teknolojisi, öjenik ve hipnopedi (uykuda öğretim) sayesinde toplum değiştirilmiştir. Aslında tanımlanan dünya bir ütopya olarak da gözükebilir, fakat ironik bir ütopya; zira insanlık sağlıklı, teknolojik açıdan gelişmiş, savaşlar ve yoksulluk yok edilmiştir; tüm ırkların eşit olduğu ve herkesin mutlak olarak mutlu olduğu bir dünya vardır. Fakat, ironik biçimde, tüm bu gelişmeler birey için çok önemli olan birçok değerin yok edilmesi, kaldırılması ile başarılmıştır; aile, kültürel çeşitlilik, sanat, edebiyat ve felsefe artık yoktur. Yeni Dünya'da tanrı Ford'dur. Ayrıca salt zevki önüne gelenle seks yapmada ve vücutta yan etkileri en aza indirilmiş bir uyuşturucu olan soma kullanmada bulan toplum hazcı (hedonistik) bir topluma dönüşmüştür.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,8bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.