"Gün olur asra bedel", diğer adıyla "Gün olur yüzyıl uzar" Uçsuz bucaksız bozkırların kuş uçmaz kervan geçmez, trenlerin geçtiği bir aktarma istasyonunda çalışan iki yakın dost Yedigey ve Kazangap Kazangap ölünce yakın dostu olan Yedigey onu vasiyeti üzerine, atalarından miras kaldığına inandığı ve kutsal bildiği Ana Beyit mezarlığına gömmek ister. Her şey beş kişilik bir cenaze konvoyuyla Ana Beyit yolunda deve sırtında giden Yedigeyin bilincinde gelişir. Yedigey, koca bir ömrü, bir güne hatta saatlere sığdırır; geçmişin, şu anın ve geleceğin aynı şey olduğunu deve sırtında bilinç akışlarında yaşar ve yaşatır. Yedigey ve cenaze konvoyu Ana Beyite geldiklerinde romanda anlatılan Nayman Ananın bulunduğu Ana Beyit mezarlığında uzay üssü kurulmuştur. Ne kadar direnseler de yasak bölge olduğu için Kazangap'ın naaşının gömülmesine izin verilmemiş ve Yedigey son çare olarak can dostu Kazangap'ı efsanenin yaşandığı topraklarda mezarlığa yakın bir yerlerde defnetmiştir. Kitapta geçmiş ile bugün, gerçekeler ile destanlar iç içedir. Juan juanlar, Sarı-Özek bozkırlarında yaşayan Naymanların topraklarını işgal eder. Tutsak aldıkları gençlerin kafalarına yaş deve derisinden bir başlık geçirirler. Güneş altında kurumaya başlayan ve daralmaya başlayan deri, esirlere korkunç acılar verir. Tutsaklar bu işgencenin sonunda ya ölürler ya da mankurtlaşırlar yani hafızalarını kaybederler. Ne anasını, ne babasını, ne de bir başka şey hatırlarlar. Mankurt artık sadece efendisini tanır ve ona itaat eder. ( Çevremizde ne kadar da modern çağ mankurtu varmış diye düşünmeden edemiyorum) Romanda geçen Orman-Göğüsü gezegeni aslında yazarın zihninde yaratmak istediği dünyanın ve bu dünyada insanların izdüşümüdür. Hepimiz aslında Orman-Göğüsü gibi bir dünya hayal ediyoruz. Şavaşın olmadığı, silahın ne olduğu bilinmediği bir dünya mutlu insanlar mutlu bir gelecek...

Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202147 okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şevin