Sina bir ölümsüzdür ve Cengiz Han'ın mezarını bulmak isteyen iki insan ondan yardım ister. O her ne kadar reddetse de koruyucusunun isteği üzerine mezarı bulur. İşte tam da burada başlar her şey.
Penenna ve Tani'nin asırlar öncesine dayanan savaşı, bilinmeyen gerçekler, ve Sina'nın bir ölümlüye aşık olması...
Kitap beni farklı boyutlara sürükledi, elimden bırakmak istemedim ve birkaç gün onunla yatıp kalkacağım gibi görünüyor.
Fantastik sevenler bu kitabı mutlaka okusun, sevmeyenlerin de bu kitapla düşünceleri değişebilir :)