Gönderi

Kocakarı ile Ömer
Yarın, huzûr-i İlâhî’de, kimseler, Ömer’in Şerîk-i haybeti olmaz, bugünlük olsa bile; Evet, hilâfeti yüklenmeyeydi vaktiyle. Kenâr-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer’den onu! Bir ihtiyar karı bî-kes kalır, Ömer mes’ul! Yetîmi, girye-i hüsrân alır, Ömer mes’ul! Bir âşiyân-ı sefâlet bakılmayıp göçse: Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse! Zemîne gadr ile bir damla kan dökünce biri: O damla bir koca girdâb olur boğar Ömer’i! Ömer duyulmada her kalbin inkisârından; Ömer koğulmada her mâtemin civârından! Ömer halîfe iken başka kim çıkar mes’ul? Ömer ne yapsın; İlâhî, beşer zalûm ü cehûl ! Ömer’den isteniyor beklenen Muhammed’den... Ömer! Ömer! Nasıl aldın bu bârı sırtına sen? Safahat /Mehmet Akif Ersoy
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.