Gönderi

Göstermelik? Adamları tabutluklara attılar ne göstermeliği
Sovyet tarihinde “Büyük Anayurt Savunması” olarak bilinen Nazi işgaline karşı mücadele günlerinde, Türkiye’de Almanların attığı oltaya gelerek Kafkas hâkimiyeti ve Turan hayali kuran Pantürkçü gruplar faaliyetlerini artırmış bulunuyordu. Basına uygulanan sansüre rağmen Nazilerin bu girişimlerini destekleyen Türkçü dergiler, serbestçe Sovyet karşıtı propaganda yapabilmekteydiler. Şayet bu Alman yanlısı havanın yaratılması birkaç ırkçının işi olsaydı ya da Hitler bıyığı üst düzey bürokrat ve siyasetçiler arasında bu kadar rağbet görmeseydi, belki Sovyetler Birliği de savaş sona erdiğinde Türkiye’ye karşı daha dostane duygular besleyebilirdi. Üstelik 1944’te bu ırkçı gruba karşı açılan davanın bile göstermelik olmaktan öteye geçmeyeceği daha başından anlaşılmaktaydı. Savaş sona erip de yeni uluslararası ortamın şekillenmesi gündeme geldiğinde, 20 milyondan fazla insan kaybı olan Sovyetler Birliği’nin, işgal sırasında Nazi propagandasının serbestçe yapılabildiği Türkiye’ye dost eli uzatması beklenmiyordu. İnönü başta olmak üzere Türkiye’deki yönetici kadrolar, Sovyetler Birliği’nin Türkiye’yi savaş politikaları nedeniyle hırpalamasını beklediklerinden Almanya’nın kayıtsız şartsız teslimine de, Batı’nın Sovyetler Birliği’yle iyi ilişkiler geliştirmesine de baştan karşı çıkıyorlardı. Hatta sürekli olarak gündemde tuttukları bir Sovyet tehdidi söylemiyle Batı’yı bu “tehdide” karşı tavır almaya çağırmaktaydılar. Bu tarihsel veriler göz önüne alındığında Türkiye’nin II. Dünya Savaşı sırasındaki tutumuyla Soğuk Savaş politikalarının bir süreklilik arz ettiği, dolayısıyla Soğuk Savaş’ın zannedilenden erken başladığı söylenebilir.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.