Gönderi

118 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir İdam Mahkumunun Son Günü | Victor Hugo
Öncelikle belirtmeliyim ki hayatımın geri kalanında İDAM hakkında belki de hiç öğrenemeyeceğim terimler ve GUİLLOTİNE yani idam makinası giyotin hakkında bilgiyi öğrendim. Gel gelelim çevirinin güzelliğine sevgili
Volkan Yalçıntoklu
Volkan Yalçıntoklu
yine kusursuz çevirmiş ve bize böylesine güzel bir o kadar acı bir eseri kazandırmış, okurken ki tasvirler çok güzeldi sanki kitabın içimdeymişçesine, uzaktan idamı izleyen Paris halkının arasına karışmış gibiydim. En çok ilgimi çekip, ruhumu parsel parsel bölen şuydu; Giyotine en çok ilgi duyan kesimlerin başında çocuklar geliyordu. Giyotin infazlarını büyük bir merakla izliyorlar, minyatür boyda üretilen oyuncak giyotinlerle kendi infazlarını gerçekleştiriyorlardı. Bu infazları çoğu zaman oyuncak bebekler, bazen de canlı sıçanlar üzerinde yapıyorlardı. Sonradan bu uygulamalar uygunsuz bulundu ve giyotin oyuncaklarına yasaklama getirildi. Yani düşünebiliyor musunuz, “çocuklar kendi idamlarını gerçekleştiriyorlardı ne acı değil mi?” Bu arada idam mahkumumuza kitabın sonuna kadar bağışlanacak gözüyle bakmıştım.. O umut ile okumuştum ama bağışlanmadı hatta “Hayatım” kısmında bir kaç cümle dahi yazamadan giyotinin kurbanı oldu. Şunu da belirtip cümlelerimi sonlandırayım “geride üç dul bırakıyorum” dedi bu üç duldan biri onu daha o idam edilmeden önce hafızasından silmiş küçük kızı Marie’ydi burada zaten kendimi hiç tutamadım, bence anneler, babalar konu ne olursa olsun, idam edilmemeli çocuklar ağlamamalı.. * Ah! Güzel Marie’ciğim, o jüri üyeleri en azından seni görseydi! O zaman üç yaşındaki bir çocuğun babasını öldürmemeleri gerektiğini anlarlardı.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023122,3bin okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.