Gönderi

‘gidiyorum elveda’ şarkısı üzerine..
Saat gecenin bir kör vakti. Kilit tutmaz kapısını aralayıp dört duvar bir tavandan ibaret vatanına girdi ağzında henüz yanmamış sigarasıyla. Ruhu karanlık olmasına karşın gözleri karanlığa öylece tahammül edememiş olmalı ki gaz lambasına yöneldi. Cebinden çıkardığı kibriti bi çırpıda yakıp gaz lambasını tutuşturdı, ardından da usulca sigarasının ucuna değdirdi cılız alevi. Sigarasından derin bir nefes aldı, aklı hâlen az evvel meyhanede yaşananlardaydu. Aldığı soluğu kasvetli bir dumanla bıraktı ve "günü gelince gidiyorum elveda şarkısı, tamam öyle mi?" diye sordu kendine. Bu dediğine inanıyor muydu ki. Merakının önüne geçemedeğinden döndü aynaya doğru gitti. Şöyle bir süzdü kendini, sonra sigara.. Dudaklarına götürdü. Verdiği dumanla beraber yüzünde sanki acımaklı bir ifadeyle aynadaki yansımasına tükürdü. "Püh, dümenci herif, öleceksin diye korkudan ödün patlıyor. Bütün numaran da bunu örtmek için zaten." Bu sabah vefat eden adam aklına geldi. Cenazesine gitmemişti. "Muslihittin iyi adamdı. Üç çocuğu, karısı, baldızı, kaynatası, arkadaşları vardı. Yalnız değildi. İyi kötü sevmiş sevilmiş ömrünü heder etmemişti..." Dudaklarını ısırdı. Bir de kendi hâline bak der gibiydi yüzü. Odada ona eşlik eden tek şeyin odada gezinmesi ya da soluk alıp vermesi dolayısıyla dalgalanan gaz lambasının alevi olduğunu farkedip söylendi : "Yaa, anladın mı Kazım? Anam, babam kardeşim.. Arkadaşım Kazım.."
·
535 görüntüleme
Onur ÇINAR okurunun profil resmi
Kâzım da iyi adamdı
Semacaaa okurunun profil resmi
Yalnızlığı en güzel anlatan sahne
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.