Gönderi

Mesnevi'den
“Sâlih'in devesi görünüşte deveydi, o zâlim kavim bilgisizlik yüzünden deveyi kestiler. Su için deveye düşman olduklarından kendileri, mezara su ve ekmek oldular. Hakk'ın devesi ırmaktan, buluttan su içmekteydi. Onlar, Hakk'ın suyunu Hak'tan esirgediler. Sâlih'in devesi, sâlih kişilerin bedenleri gibidir; onlar kötülerin helâki için tuzaktır. Neticede 'Allâh'ın devesi ve onun su hakkı' hükmü, o ümmeti ne dertlere uğrattı, onları nasıl helâk etti! Hakk'ın kahrının zâbıtası, bir devenin kanına diyet olarak onlardan bütün bir şehri istedi. Ruh, Sâlih gibidir, beden de deveye benzer. Ruh vuslattadır, beden ihtiyaç içindedir. 'Sâlih'in rûh'u âfetlere uğramaz; yara deve üzerindedir, zât yaralanmaz. Sâlih'in rûhu incitilemez; Hakk'ın nûru kâfirlere mağlup edilemez. Can, toprak cisme, kötü kişiler incitsinler de imtihanı görsünler diye ulaştı, bu yüzden cisimle birleşti. Canı inciten kişinin, Hakk'ı incittiğinden haberi yok! Bilmiyor ki, bu küpün suyu ırmak ile birleşmiştir. Hak, bütün âleme dayanak olsun diye bir cisme alâka bağlamıştır. Onların gönüllerine kimse muzaffer olamaz. Sedefe zarar gelir, inciye gelmez. Velînin beden devesine kul ol ki, Sâlih peygamber ile kapı yoldaşı olasın.”
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.