bu kent geceleri hep düşük yapar.
ve çocuk yaşta kızlarımızın rahmine
kıllı eller dadanır.
gelin genci ömürler çürütülür.
endişesiz bir kavgaya girer gibi giremem bu kente,
ellerim üşür.
korkumdan korkarım gözlerim taş keser.
eksilir bakışlarım, eksilmez yürek çırpınışlarım,
susuşum üşür.
o kalabalık yalnızı bakışlardan ödüm kopar.
çaresiz gözler üstüme yığılır
sabrım üşür.
bu kente verecek sözüm yok dilimde
kelimelerim üşür.
tenimde göz göz yalnızlık yaraları, ayrılık kanamaları...
bu kente düşürecek sevdam yok,
yüreğim üşür.
gölgemle gömün köyüm kağın'a;
bu kentte ölümüm üşür.
bu dağ taslaklarına bırakmayın,
sonram üşür.
ölümler kendi diliyle anlatılır;
yoksa akıbetim üşür.