Gönderi

163 syf.
10/10 puan verdi
Onların ağzından anlatıcam çünkü defterime öyle not almışım hadi yazıyorum iyi okumalar. "Çalıştığım bankada beni işten çıkardılar,çıkarma sebepleri kalabalık olduğu içinmiş fakat beni çıkardıkları hafta içerisinde yeni birini işe aldılar. Yolda yürüyordum ilkokul arkadaşım Hamdi'yi görene kadar, Hamdi bir şirkette müdürün muavviniymiş sağolsun bana da bir iş buldu. O şirkette Raif adında bir adamla çevirmenlik yapıyorduk Hamdi hep Raif'e kızıyordu Raif bey hep sessizdi. Bir gün Raif bey hastaydı ona verilmesi gerekilen, bir kağıt vardı işte o gün onun hayatını merak ettiğim için ben götürmeyi teklif ettim iş çıkışı onun evine gittim, evi çok güzeldi kızı beni Raif'in odasına kadar eşlik etti odada çok ranza vardı Raif bir ranzanın üzerinde beni bekliyordu benden kağıdı aldı hiç sesini çıkarmadı. Raif'in evinde görümceleri bacanakları beraber yaşıyorlardı. Bacanağı her şeyi kendinin getirdiğini sanan şımarık biriydi. Bu evde Raif'e hiç değer verilmiyordu. Bir gün Raif'in çok hasta olduğunu duydum bende onlara sık sık uğramaya başladım tanınan bir simaydım artık onların evinde. Raif bana iş yerindeki çekmecesinin anahtarını verip orayı boşaltmamı istedi bende denileni yaptım. Sonra bunları Raif'e vermek için onların evine gittim, bana defteri çöpe atmamı söyledi bende bu defteri okumak istediğimi söyledim, birkaç ısrar sonucu izin verdi ama sadece bir geceliğine. Bende defteri kaptığım gibi otele koştum. Ve okumaya başladım; RAİF'İN AĞZINDAN Arkadaşlarımın hepsi okulu bırakıp silahlanmaya başlamışlardı babam bana bir miktar para vererek beni İstanbul'a gönderdi. Bana okul bulup okumamı söyledi. Bende İstanbul'a okudum fakat yetinemedim. Daha sonra babam Berlin'de bir sabun fabrikasında eğitim görüp dönünce bizim fabrikaları büyütmemi söyledi. Bende Berlin'de bir pansiyona yerleştim her gün fabrikaya gidiyordum ve dilde öğrenmeye çalışıyordum. Sanat galerilerinde öğrendiğim diller işime yarıyordu. Bir gün şans eseri yeni açılan bir galerinin yanından geçtim içeri girip resimlere göz attım ama o anda gözüme bir tablo ilişti, bu resim beni kendine esir etmişti bırakamıyordum. Resme her baktığımda duygularım artıyordu. Artık her gün o galeriye gidip sergi kapanana kadar orada bekliyordum. Bu resmin adı 'kürk mantolu madonnaydı' ressamı ise Maria adında biriydi. Bir gün bu resme dalmışken yanıma bir kadın geldi bu resime neden hep baktığımı sordu ona bakmadan resimi bir tanıdığıma benzettiğimi söyledim tabloya olan aşkımın kimsenin bilmemesi gerekti yanıma gelen kadın beni dalgaya alıp gitti. O günden sonra bir daha o galeriye gitmedim bir gün pansiyonda bulunan bir kadınla bir şeyler içmek için çıktık, döndüğümüzde yanımdan o tablodaki kadını geçtiğini gördüm şaşırdım, sevindim ama yanımdaki kadın kolumu öyle tutmuştu ki bırakamıyordum. Madonnamı kaybettim. Ertesi akşam yine aynı yerde beklemeye koyuldum ve Madonnamı takip etmeye başladım ve onun bir opera salonuna girdiğini gördüm bende o dlaona girip oturdum sonra Madonna'mın şarkı söylemeye başladığını gördüm, her masaya uğruyordu benim masama da uğradı ve bana gözleriyle selam verip başka masaya gitti, sahneden inince yanıma geldi ve onu neden bir daha görmeye gitmediğimi sordu. Bence beni biriyle karıştırıyordu dedim. Daha sonra bana o gün yanıma uğradığını fakat benim galeride onu farketmediğimi söyledi. Daha sonra onu evine kadar bıraktım bana inanacak bir insanı aradığını, çıkar beklemediğini söyledi. Onunla hep buluşmaya başladık. Yılbaşı gecesi gezdik sonra onlara gittik hiç istemediğimiz şeyler oldu sarhoşluğun etkisiyle. Uzun bir süre buluşmadık onun evinin oraya gidiyordum ama onu göremiyordum, ta ki hastanede olduğunu öğrenene kadar. Sabaha kadar bekledim buluşmak için ve görüştük. Onu eve götürdüm ona çok iyi baktım babam ölmüştü ve beni çağırıyorlardı gitmem gerekti. Mariayla hep mektuplaşıyorduk. Maria artık yazmamaya başladı. 10 yıl geçti Mariadan haber alamadım. Evlendim çocuklarım oldu ama hala Maria'yı seviyordum. Dün yolda bizim pansiyondan biriyle karşılaştım Ankara'ya gelmişti yanında da küçük bir kız çocuğu. Konuştuk onun çocuğu değilmiş, cesaretimii toplayıp Maria'yı sordum (kuzeni) bana onu Prag'ta gördüğünü söyledi. Maria hamileymiş,ve çok hastaymış bir gün durumu ağırlaşmış bebeği kurtarmışlar ama Maria ölmüş. Tam 10 yıl önce mektupların kesildiği yıl. Ona küçük kızı sordum Maria'nın kızı olduğunu söyledi kız bana vagondan el salladı, onu anneannesine teslim edeceğini söyledi. İşte bu satırları zar zor yazıyorum. Bu sırrı öğrendim artık benimde yaşamam gerekmiyor. Artık Raif'in tüm hayatını öğrenmiştim ona verdiğim sözü tutmak için onun evine gittim kitabı yakacaktım fakat Raif Maria'sına kavuşmuştu...
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317,6bin okunma
··
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.