Gönderi

Bir kişinin nereli olduğunu sormak, sohbete girmek, tanışmak için seçilmiş iyi bir anahtardır. Alacağımız, aldığımız cevaba göre bir adım daha atarız. Eğer 0 yer ile ilgili bir şey biliyorsak, oradan gireriz ve sohbet ilerler. Verilen cevap ve bildiğimizi gösterdiğimiz ifade, aynı zamanda mcşguliyetimizi, bilgi kaynağımızı, niçin sorduğumuzu, sohbetin nasıl ilerleyeceğini de gösterir. İstanbul için somutlaştıralım ve modern zamanlar için düşünelim. Nerelisin, sorusuna: »İslamboldanım. »Dersaadettenim. -Pay-ı tahttanım. -Konstantindenim.. -İstanbuldanım. Cevapları aynı şeyi söylemez. Sohbet, bu cevaplardan sonra aynı şekilde ilerlemez. Bazısını sükütla gcçiştiririz. Bazısına, ne güzel söylediniz, ağzınız bal yesin, deriz. Bazısına o da ne, diyerek şaşkın şaşkın bakarız Cevapların bir de şöyle olduğunu düşünelim: -Fatih Sultan Mehmed’in fethettiği şehirdenim. Peygamberin fethini müjdelediği yerdenim. -Eyyüb el-Ensari’nin şehit düştüğü mübarek topraklardanım. -Evliyalar şehrindenim. -Sultanlar şehrinden. Çok mu uzadı. Meramımız anlaşıldı ama şunu da fark ediniz ki kaybolan bir medeniyet, dil ve kültür üzerindeyiz. Artık böyle konuşmuyoruz. Sorularımıza böyle cevap verenlerimiz yok. Çünkü bize bu konuşma kültürünü verecek bilgimiz kayboldu. Modern zamanlara mahsus soru-cevap faslı şöyle: -Nerelisin? -Konyalıyım. »Etli ekmek memleketi ha? Ne güzel! Bu sorunun cevabı şehre göre acılı kebap, cağ kebabı, baklava, lokum, sucuk, şekerleme, leblebi, çay, fındık, zeytin, incir, otlu peynir memleketi vs. olarak değişiyor. Bu sohbetin varacağı yer, “yedim, çok güzeldi, ha çok iyi, marka, nerde yenir, mutlaka yemelisin, aldım, hediye götürdüm,” vs’dir. İkinci tür tanışma şöyle: -Nerelisin? ,, -Trabzonluyum. Bordo-mavili şehirden. Türkiye’nin beşinci büyük takımı, yeşil-beyazlılar yurdundan. Bu cevabın varacak olduğu yer futbol, hakem, penaltı, ofsayt, teknik direktör, şampiyonluk vs. üzerinden toptur, oyundur, oynaştır. Cevapların bir de şöyle olduğunu düşünelim: -Ali Şükrü Bey’in memleketinden. Süleyman Çelebi’nin memleketinden. -Emir Sultan Hazretlerinin şehrindenim. Üftade Hazretlerinin mekân tuttuğu mübarek topraklardan. Ecdadımızın yattığı evliyalar, sultanlar otağı Bursa’dan. İşte tarih, dil, kültür ve medeniyet için yeni bir kapı açıldı. Hafızalar tazelendi. Geçmişe bir yolculuk başladı. Nerden geldiğimize nereye gittiğimize dair bir hesaplaşma, bir sorgulamaya geçildi. Bazı insanları rahmetle, minnetle andık. Şefaatlerini istedik Rabbimizden. Fatiha okuduk. Türbelerini ziyaret etmek arzusu duyduk içimizde. Okuduklarımızı, duyduklarımızı hatırladık. Onların yaşadığı döneme özlem duyduk, onlara gıpta ettik.
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.