Gönderi

Aristoteles'in hafıza ve hatırlama üstüne teorisi, Ruh Üstüne'de ortaya attığı bilgi kuramına dayanır. Beş duyu tarafından aktarılan algılar ilkin hayal gücü tarafından işlenir, böylelikle oluşan imgeler idrak yetisine malzeme sunar. Hayal gücü, algı ile düşünce arasında bir aracıdır. O halde, her bilgi son kertede duyu algılarından türemiş olmakla birlikte, düşünce ham haliyle duyu algılan üstünde değil, bunların hayal gücü tarafından işlenmiş, özümsenmiş biçimi üstünde çalışır. Düşüncenin daha üst süreçlerinin işleyişini mümkün kılan şey ruhun imge üreten kısmıdır. Bu yüzden, "ruh hiçbir zaman zihinsel bir imge olmadan düşünemez"; "düşünme yetisi, ürettiği biçimleri birer zihinsel imge olarak düşünür"; "algı yetisi olmayan biri asla hiçbir şey öğrenemez, anlayamaz; farazi olarak düşünürken bile insan üstünde düşünebileceği zihinsel bir imgeye sahip olmak zorundadır".
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.