Henüz çocukken Balonla Beş Hafta kitabıyla tanıdığım, şimdiye kadar Ay'a yolculuk ve Zacharius Usta kitaplarını gözden kaçırdığım büyük yazar Jules verne'nin en beğendiğim kitaplarından biri oldu Zacharius usta. Konusu bakımından felsefi bir derinliğe sahip aynı zaman da bir o kadar da düşündürücü. Okurken çok keyif aldım. Sık sık durup düşündüm. Kitapta verilmek istenen bir çok mesaj vardı. Kitabın dili oldukça akıcı ve yalındı. 40 sayfa olduğu hesaba katılırsa kolayca okunabilecek bir kitap olduğu söylenebilir. SPOİLER ---- Kitabı okurken kendimi çoğu kez Zacharius Usta'nın yerine koydum. Eğer ben işimde bu kadar mükemmel olsaydım gurura veya kibire kapılırmıydım diye düşündüm. Her ne kadar işimizde muhteşem ve eşsiz olsak, kibire kapılmayacak kadar zeki bile olsak insanız biz. Yaptığımız, olduğumuz kişi hakkında hep takdir görmeyi bekleriz. İşimizde mükemmel olduğumuzu, eşsiz olduğumuzu duymak isteriz. Bu takdir edilme isteği bizim yaşam şeklimize, görünüşümüze, davranışlarımıza bile yansır. Bir toplulukta bile göze çarpan ilk kişinin biz olmasını isteriz. İnsan soyu bu kadar kibirliyken Zacharius usta neden sanatıyla biricik olmak istemesin ki. Fakat Zacharius ustanın bu kibirli halini biz modern çağ insanlarının kibirli haliyle tamemen bir tutmak hiç de doğru değil. Onun kibiri bizim kibirimizden daha soyut ve daha az tehlikeli. O işine ve eserlerine fazla bağlı. Kendi varlığı ve eserleri arasında bir bağ var. Geliştirdiği saatleri sonsuza kadar çalışırsa kendi varligininda sonsuza kadar yaşayacağını düşünen bir zihin. Bir zamanlar izlediğim dizi Westworld'de bir karakterin de dedigi gibi " Mozart, Beethoven ve Chopin asla ölmediler sadece müziğe dönüştüler". Zacharius Usta da zamanı kendisinin yarattığını düşünüp sonsuzluğuna dönüşmek istedi sadece.

Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202120bin okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meryem Kav