Gönderi

Ünlü Alman tarihçi Ranke, "siyasî tarih ile kilise tarihi birbirinden ba­ğımsız bir sûrette ele alınamaz" der ve bu tezini de Reform Devrinde Alman Tarihi (İstanbul, 1953) adlı eserinde fevkalâde etkileyici bir tarzda isbat eder. Ranke'nin bu sözü bizim kendi tarihimiz için de geçer­lidir. Nitekim sadece Cumhuriyet tarihi değil, tarihimizin hiçbir devresi esas itibariyle din-siyaset ilişkilerinden bağımsız bir surette ele alına­maz. Bu nedenle Cumhuriyet Devrimlerinin dinî tefekkür ve hayatımızı nasıl etkilediğini, İslâm Düşüncesinin hâl-i hazır durumunun şekillen-mesiıide bu devrimlerin ne tür bir rolü olduğunu kavrayabilmek ve daha da önemlisi yakın tarihimizde olup biten bazı hâdiselerin keyfiyetine vâ­kıf olmadıkça, bugünkü sıkıntılarımızı aşamayacağımızı anlayabilmek için, geçmişe, hem de çok uzak olmayan bir geçmişe uzanmak, kısaca bu yakın geçmişte neler olup bittiğini sağlıklı bir biçimde öğrenmek mecbu­riyetindeyiz.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.