Ellerimin arasına sığamayacak kadar büyüktü kitabın dünyası. Hatta yer yer aklımın dahi kolay kavrayamadığı noktalara uçurdu beni. Tasavvuf kitapları okuduğumda kendimi hep buna hazırlarım aslında. Simgesel anlatıma, üstü kapalı laf göndermelerine, göze ve kulağa hoş gelen o şiirselliğe, muhabbetin en koyu kıvamına... Hazırlığımı yapmış olsam bile beni gafil avladı bu kıymetli eser. Piyasada farklı farklı baskıları var ancak Sufi Kitap hem kapak açısından hem de kitaptaki dipnotlar açısından benim çok hoşuma giden bir baskı yapmış. Dipnotlarda hem ayet ve hadislere atıf yapılıyor hem de orijinal dilde yapılan söz sanatları izah edilmeye çalışılıyor. O yüzden tek kitap okudum ama sanki on eser bitirmiş kadar yük bindi sırtıma. Kuşların serzenişleri bazen nefsimin sözleri oldu. Bize bir Hüdhüd gerekli dedim, şöyle kendimize gelmemizi sağlayacak. Kısa kısa hikayeler de manasını kavrayabilene çok şey anlatıyordu. Bahaneleri bırakıp yola koyulmam gerektiğini, kanatlarım yolda harap olsa bile varlık amacımın bu olduğunu tekrar anımsattı bana. Kuşların ilahisi çalındı kulağıma. Dinledikçe hem mest oldum hem de dert sahibi...

Mantıku't-TayrFeridüddin Attar · Sufi Kitap Yayınları · 20184,873 okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Edanur