rastgeleerisimlibellek.blogspot.com/2020/06/mimoza.... Yıllardır, yollarca, öyle durağan, koşturmadan, zamanı geldiğinde, tuşa basıp Nazan Bekiroğlu okuyorum, ilçe kütüphanesine üye olduğum o kimliği belirsiz günden beri. Mimoza Sürgünü'nü baş ucu kitabım yaptım. Yatmadan evvel okudum. Kitap deneme türünde. Bir gece sonsuz mutluluk kavramıyla ilgili bi bölüm okudum. Ebedi yaşamdaki sonsuz mutluluk. Sonsuza kadar mutlu olmayı sorguladığımın bir kaç gün sonrası böyle bir şey okuyunca, Allah'ım ne biçim bi Saadettin Teksoy programının içindeyim, demedim değil. Sonsuz mutluluk kavramı uçsuz bucaksız, çünkü yine okuduğum başka bir kitapta da adam her şeyim var. Daha ne isteyeyim dediğim her şeyim var. Kız arkadaşlarım, param, kaslarım bile var. Ama asla mutlu değilim, gibi şeyler diyordu. Sonra gitti en makul eylemi gerçekleştirdi. -Ölümsüzlüğü aradı. Evet hep böyle tuhaf şeyler okurum. Yani bu evrende asla sonsuza kadar mutlu yaşamıyor prens ve prensesler.Hatta atlar ve cadılar bile. Çünkü diyor yazar, hazzı bitiren zamanın ta kendisi. Zaman mevhumun olduğu yerde sonsuzluk kavramını asla tahayyül edemiyoruz. Sonsuz mutluluğun zamansızlık hali olduğu tespitini yapmış. Çok içimi rahatlattı. Şey gibi düşünün. Şu an olduğunuz anda mutlusunuz. Mutlu olduğunuz anda yaşıyorsunuz, o anlar çoklarca, zaman geçmiyor çünkü zaman yok. Doğal olarak sıkılmıyorsunuz. An eskimiyor, eksilmiyor. .. Çok olmasa da bu yüzden, mutlu olduğum, sevdiğim eylemlerin içine hapsederim kendimi. İşte bazen böyle hapsolmuşken akşam olur. Yemek yapmamış olurum. Aç kalırız. ---- Kitabın içeriğinden de bahsedecek olursam ki bahsedeyim neyin peşindeyim; her gece bir pasaj okudum. Özellikle Kalp Sathı bölümü çok ince, çok güzel ve edebi. Deneme türünde kitap. Denemelerin hepsini toplanıp gelseler okurum. İnanılmaz hoşuma gidiyor, bir yazarın hayata bakış açısını okumak, üstelik bunu kanıtlamak zorunda değil, istatistiksel mevzu yok ortada, kurgu yok, içten gelen şeyler bütünlüğü; kendisi, olanı, avucundaki yazanın. Mimoza hep başucu kitabım olarak kalacak, lakin komodin taklidi yapan taburem çok küçük olduğu için raftan alıp götürcem başucuma, başucum neredeyse artık. Dört bölümden oluşuyor kitap, ilki dedik Kalp Sathı. En sevdiğim bölüm. İkinci Defter Kağıdı, İslami ezgili. Üçüncü Seyahat Albümü, nasıl içine çekti beni. Gezdiği yerdeki tarihi, dokuyu, o yerde yaşayan sanatçı ve edebi kimlikleri çok seviyor Nazan Bekiroğlu, Rusya bile Rusya olalı, böyle anlam kazanmamıştır. Dördüncü kısımsa Dünya Yüzü. Burası da gerçeklerin yansıması. Sinek hikayesini çok sevdim. Anlam verdim, anladım, balkondaki böcekleri gördüğüm an kedilerimiz yemesin diye peçeteyle bahçeye attığım, arkasından Rabbım n'olursun ölmesin dediğim böceğin uçtuğunu görünce şen olduğum, yastıkla sinek kovaladığım fakat asla öldüremediğim dünyamdaki minik Nazan'la yüzleştim. Yalnız değilmişim. 11.Temmuz.2020 rastgeleerisimlibellek.blogspot.com/2020/06/mimoza....

Mimoza SürgünüNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20202,503 okunma

·

12 görüntüleme

Betül

@beyazkrizantem ·

19 Temmuz 2020 21:40

Henüz okumadığım bir kitabı Nazan Bekiroğlu' nun. Ama incelemeniz çok hoş olmuş, bir an önce okumak istedim...

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.